Sınavlarda Başarı Yakalamak
Haziran aylarında ayında anne-babaları ve öğrencileri bir heyecan alır. Bu heyecan; okul bitirmenin ve öğrencinin bundan sonra öğrenim göreceği okula gitmek için katılacağı sınavın heyecanıdır. Sınavlarda Başarı Yakalamak için elden ne gelirse yapılacaktır.
Aileler yıl boyunca çocuklarının sınava hazırlanması için ek hizmet satın almaktadır. Bunlar; ülkemizde tartışılmasına rağmen binlerce insanın çalıştığı ve hizmet sektörü haline gelen dershaneler, öğretmenlerden özel ders alma, hazırlık dergileri ve sınava yönelik kitaplar ve bilgisayar programlarıdır.
Yine yıl boyunca anne-babalar çocuklarına; Az çalışıyorsun çok çalışmalısın. Deneme sınavında kaç net çıkardın? Bu çıkardığın netlerle istediğin bölüme giremezsin daha çok çalışmalısın gibi sözleri sık sık söylemektedir. Çocuklarından daha çok heyecanlanan anne-babaların bir kısmı bu heyecanını çocuklarına açıkça hissettirirken, çocuğuna hissettirmeyen anne-babalarda vardır. Bu heyecanı açıkça hissettirmeyen anne-babalar için için bu sene bu çocuk açıkta kalacak, diye kaygılanmaktadır. Eşlerin bir birlerini teselli etmeye çalışması da bu işin cabasıdır.
Anne-babalar sınava ilişkin yukarıdaki gibi duyguları hissederken acaba çocuklar ne hisseder? Çocuklarda baş ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel rahatsızlıklar en başta gözükenlerdir. Kilo kaybı ya da aşırı kilo almanın gözükmesiyle birlikte kazanamazsam anne-babamın yüzüne nasıl bakacağım gibi kaygılarla bozulan uykular (uykusuz geçen geceler) de cabasıdır.
Sınav kişinin bilgilerini yoklamak için yapıldığından. Sınavın kendisi başlı başına insanda kaygı yaratmaktadır. Çünkü; insana gel buraya bu dersi ne kadar öğrenmişsin ona bir bakacağım demektir. Bu ister Türkçe dersine ilişkin bir sınav olsun ya da bir üst okula geçiş için düzenlenen sınav olsun fark etmemektedir.
Ülkemizde bir üst öğretime geçiş sınavla yapılmaktadır. Bu sınavlar 2-3 saat arasında sürmekte ve test usulü yapılmaktadır. Yani size bir soru sorulmakta ve sizde 4 veya 5 seçenekten doğru yanıtı bularak yanıt kâğıdına doğru seçeneği kodlamaktasınızdır. Ülkemizde yapılan OKS ve ÖSS gibi sınavlar başarıyı ölçen sınavlardır. Bu sınavlar öğrencinin ne zekâsını ne yeteneğini ne ilgisini ne de kişiliğini ölçmektedir. Başarı testlerinin özelliği herhangi bir derse ilişkin öğrencinin bildiklerini ve bilmediklerini ortaya koyan testlerdir. Bundan dolayı gerek anne-babalar gerekse öğrenciler başarısız olunan her hangi bir derse ilişkin başarısızlığı yeteneğe, ilgiye, zekâya ve kişiliğe yönelik olumsuz çıkarımlarda bulunmamalıdırlar. OKS ve ÖSS’ye katılan kişi sayısının fazla olmasından dolayı yazmalı sınav yerine sorunun doğru cevabının da içinde bulunduğu 4-5 seçenekli testler tercih edilmektedir. Böylece sınavı okuyan kişi sayısından ve zamandan tasarruf sağlanmaktadır. Seçenekler verilmiş olduğundan öğrencinin sorunun yanıtını düşünmeden her hangi bir seçeneği işaretlemesinin önüne geçmek için de dört yanlış bir doğruyu ya da beş yanlış bir doğruyu götürmekte denilerek bir de koşul konulmaktadır. Yani öğrenci sorunun yanıtından emin olduğu seçeneği işaretlemesini sağlamak için başvurulan bir yöntemdir. Test türü sınavlarda her zaman şans faktörü vardır. 4 seçenekli bir testte doğru seçeneği bulma şansı %25dir. Beş seçenekli bir testte doğru seçeneği bulma ise %20 dir. Bu şans faktörünü 0 yaklaştırmak için 4 yanlış 1 doğruyu götürür denilmektedir. Yine şans faktörünü en aza indirmek için doğru seçenek seçenekler arasında eşit olarak dağıtılmaktadır. Örneğin; 4 seçenekli 100 sorulu bir testte A seçeneği 25, B seçeneği 25, C seçeneği 25 ve D seçeneğinden 25 doğru olmak üzere belirlenir. Bundan dolayı arka arka 4 sorunun cevabı aynı seçenek olmaz. Örneğin; A seçeneği olmaz. Arka arka 4 veya 5 seçeneği aynı işaretlemişseniz bu 4-5 soruyu yeniden okuyup yanıtlarınızı kontrol etmeniz yerinde olacaktır. Yapılan her sınav zamana dayalıdır. Örneğin 100 soruyu 100 dakikada çözün denilmektedir. Niçin 100 soruya 100 dakika verilmektedir? 100 soruya 200 dakika süre verilerek öğrencilerin soruları rahat rahat çözmesi sağlanabilirdi. Hem böylece öğrenciler soruları yetiştireceğim diye bir kaygıda yaşamazdı.