Okul Kaygısı Devam Ediyor!
Türkiye Cumhuriyeti yapı ve hedef ve kuruluş felsefesi olarak, yurttaşlarının sosyal hukuk devleti içerisindeki yeri belirtilmiş olan bir ülkedir. Bu ülkenin yurttaşlarının eğitim hakkının herhangi bir nedenle kesintiye uğratılması ciddi bir suçtur. Hiç bir eğitim kurumunun hiç bir görevlisinin, eğitim hakkı ile ilgili şahsi tasarrufunun olması mümkün değildir. Bununla ilgili hakların en üst düzeyde kullanılması Milli Eğitim bakanlığının görevidir. Bu görevin kapsamıyla birlikte, tüm bireylere olduğu gibi otistik bireylere her eğitim çağı döneminde eğitim-öğretim olanağı sağlaması zorunludur. Evet aynen şöyledir ki, “Milli Eğitim Bakanlığı yan gelip yatma yeri değildir.”
Bu gün için önümüzdeki en azılı sorun, otistik bireylerin meslek edinmeleridir. Bunu sağlayacak olan şey de Otistik Bireyler için iş Okullarının kurulması ve hızla çoğaltılmasıdır. Sürekli sözü edilen bir otizim veritabanı olmayışı artık bir gerçek değildir. MEB veritabanına yeterince otizm vakası işlenmiştir. Buna rağmen süreğen olan bir hastalık için her yıl aynı vakitlerde Ramlara, olmadı hastanelere aile gönderme işi bir iş yapma biçimi değildir.
Bir temel sıkıntı da okul saatlerinin çalışan anne baba gerçeğinden bi haber olmasıdır. Türkiye hızla gelişen bir ülkedir. İşsizlik gerçeğinin dışında kalabilsek anne ve babanın çalışması doğal bir süreç olacaktır. Bu durumdaki ailelerin otistik çocukları için Etüd olanaklarının sağlanması gereklidir. Bu edütler için proje geliştirme çalışmalarına Destek eğitimi olarak gönüllü katkıya hazırız.
Onur Genç ADA