ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İZCİLİK VE AMACI

22.03.2010
1.075
A+
A-

Ateşin Söndürülmesi

Kamp sona erdiğinde ateşin kesinlikle söndüğünden emin olmadan kamp alanı terkedilmez. Öncelikle ateş üzerine su dökülerek söndürülür. Ardından kalın dallar elle tutulabilinecek sıcaklığa gelinceye kadar üzerlerine su dökülmeye devam edilir. El ateş bölgesine yaklaştırılarak sıcaklık kontrol edilir. Ateşin söndüğünden emin olduktan sonra Ateşin etrafındaki taşlarda tekrar tekrar su dökülerek soğutulur. Ardından dizilen taşlar ateş bölgesinden uzaklaştırılır, etrafa dağıtılır. Ateş bölgesindeki közlerde mümkün mertebe etrafa dağıtılır. Önceden kesilmiş olan bitki örtüsü aynı şekilde yerine yerleştirilir ve sulanır.
Kaybolma

Kamp esnasında yaşanması en muhtemel olaylardan bir tanesi de kaybolmaktır. Bir izci kaybolmamak için her zaman uyanık olmaya özen göstermelidir. Yürüyüş esnasında geçtiği yolları incelemeli, göze çarpan bazı noktaları aklına kazımalıdır. Yürüyüş esnasında kaybolmamak için en etkili yöntemler çıkış noktanı yön olarak aklında tutman ve çevrenin bazı özelliklerine dikkat etmendir. Mesela yolda geçerken gördüğün bir ağaca, bir kayaya yada bir açıklığa kendince isim vermek onu tekrar gördüğünde tanımanı sağlayacaktır. Yürüyüşlerde konuşmak bu yüzden tehlikeli olabilir. İnsanın dikkatini hem konuşmaya hem yürüyüşe vermesi zor olabilir. Gece yürüyüşlerinde ise konuşmak kesinlikle yasaktır. Gece yürüyüşlerinde kaybolmamak için öndeki ve arkadaki kişiler sürekli kontrol edilmelidir. Eğer ikisinden birisi görüş alanı dışına çıkarsa “kopma var” şeklinde seslenilerek tüm gurubun durması ve kopmanın tekrardan bağlanması sağlanır.

Kaybolduğunu farkettiğin anda ilk yapman gereken panik yapmamaktır. İlk olarak kendini sakinleştirmelisin. Gözlerini kapatıp bir süre çevreyi dinlemek etkili bir yöntem olabilir. Duyulan sesler bir anlam ifade etmiyorsa durulan noktaya incelenir. Kaybolduğuna kesin kanaat getirdiğin noktayı iyi ezberlemelisin. Öncelikle düdükle yardım çağrısında bulunarak (bir uzun bir kısa sürekli) beklemelisin. Eğer herhangi bir tepki gelmiyorsa bulunduğun noktayı teknik iz işaretleriyle işaretleyerek çevredeki en yüksek noktaya çıkmalı, düdük mesajını bir kez de oradan vermelisin. Eğer gene bir tepki alınmazsa başlangıç noktasına geri dönülür. Bundan sonra çeşitli yönlerde tek bir yön takip ederek 10-15’er dakikalık yürüyüşler yapıp ilk noktaya geri dönülür. Bu yürüyüşler sırasında başlangıç noktanı belirleyecek şekilde teknik iz döşersin. Yürüdüğün 6-7 yönün hiçbirinde tanıdık bir yere çıkamazsan ilk başlangıç noktana geri dönerek kampın bulunmasının en muhtemel olduğu yöne doğru tek yönde sürekli yürüyüşe çıkmalısın. Bu yürüyüş esnasında da gittiğin yönü belirten teknik izler döşemelisin. Mümkün mertebe patika ve benzeri yolları, varsa akarsuları takip ederek tek bir yönde ilerlersin. Bu yürüyüşünü tanıdık bir yer yada bir yerleşim yeri buluncaya kadar sürdürürsün. Geceyi dışarıda geçirmen gerektiğini anladığın anda, hava daha kararmadan geceyi geçirmek için bir barınak kurmalısın. Ertesi gün sabah olunca barınağını bozmadan yürümeye devam edersin.

Kaybolma esnasında dikkat etmen gereken en önemli husus panik olmamaktır. Panik insanın benliğini sardıkça duyular körelir, bilinç mantıktan uzaklaşır. Kaybolduğun zaman diğer izcilerinde seni arıyor olduklarını bilmeli ve onlardan gelebilecek herhangi bir işareti kaçırmamalısın. Aynı zamanda yön duygunu da paniğe kurban vermen çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Sağlıklı düşünmek, durum değerlendirmesi yapabilmek için panik olunmaması şarttır.

Yön Tahminleri

Yön tahminleri çoğunlukla bulunduğun doğrultuya karar vermekte kullanılır (Kuzey, Güney, Doğu, Batı).

Doğayı kullanarak yön tahmininde bulunma: Yön tahmininde doğayı kullanmak en az güvenilir yöntemdir. Doğrultular bazı doğal şekillenmelerde önemli rol oynadığı gibi coğrafi yapı ve bitki örtüsünün de bu konularda etkili olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Doğrultu tahminlerinin en temeli ağaçların yosun kaplı kısımları ve karınca yuvalarının ağızlarıdır. Kuzey rüzgarlarının etkisiyle ağaçların kuzeye bakan kısımları yosun tutarken karınca yuvalarının ağızları güneye bakar.

Güneşi kullanarak yön tahmininde bulunma: Güneş her zaman doğudan doğup batıdan batar. Aynı zamanda kuzey yarımkürede olduğumuz için öğlen vakti objelerin gölgesi tam olarak dibine düşmez. Öğlen vakti gölgenin yöneldiği taraf Türkiye’de her zaman kuzeyi gösterir (güneş ışıkları dike en yakın olduğu zaman güneyden geldiği için). Aynı zamanda analog bir saatin akrebi (saati gösteren kolu) güneşe çevrildiği zaman saat 12’nin akrep ile yaptığı açının açı ortayı güneyi gösterir.

Yıldızları kullanarak yön tahmininde bulunma: Geceleyin gökyüzü açık, yıldızlar gözükebiliyorsa kuzey tayini kuzey yıldızını bularak yapılabilinir. Kuzey (kutup) yıldızı her daim kuzeyi gösteren bir yıldızdır. Küçük ayı yıldız kümesinin en ucunda yer alır. Gökyüzündeki en parlak yıldızlardan bir tanesidir (fakat insan yapımı bazı gök cisimleri bazen kuzey yıldızından daha parlak gözükebilecekleri için parlaklık yanıltıcı olabilir). Küçük ayıdan daha net bir şekilde farkedilebilinen büyük ayı yıldız kümesi ile de kutup yıldızına ulaşılınabilir. Büyük ayıyı bir tencereye benzettiğimiz zaman sapının olmadığı taraftaki kenarın uzunluğu x kabul edilirse sapa göre ters köşedeki yıldızdan 5x kadar uzaklıkta kutup yıldızı bulunur.

Harita

Yeryüzünün belli bir kesiminin belirli bir ölçeğe sadık kalarak bire bir küçültülmüş ve çeşitli işaretlerle işaretlenmiş birebir çizimine harita denir. Haritalar kullanım amaçlarına göre küçültülür ve işaretlenirler. Haritanın ölçeği, türü ve kullanılan işaretlemelerin anlamları haritanın alt köşesinde (genelde sağ alt) yazılır. Haritanın ölçeği ne kadar küçültüldüğünü gösterir. Mesela 1/25000 ölçekli bir haritada 1 cm, 250 metreye denk gelir. Haritaları okuyabilmek için harita türleri konusunda sıkı bir eğitim almış olmak ve hangi haritaya ihtiyaç duyulacağını iyi bilmek gerekmektedir. Mesela engebeli bir arazide izohips (eş yükselti eğrileri) haritası kullanışlı olacaktır.

Pusula

Pusulalar temel olarak bir mıknatıstan oluşurlar. Dünyanın manyetik alanını kullanarak yön tayin etmek için üretilmişlerdir. Pusulanın içinde serbestçe hareket edebilen bir iğne mıknatıs vardır. Bu mıknatısın kuzey ucu (kırmızıya boyalı tarafı) coğrafi kuzey doğrultusunu gösterir. Pusulalar harita kullanımında faydalı araçlardır. Fakat pusula coğrafi koordinatlardan çok manyetik koordinatları gösteren bir araçtır. Coğrafi kuzey demek dünyanın en kuzey ucu olan kuzey kutbu demek iken manyetik kuzey coğrafi kuzeyden biraz daha güneyde, Bathurst denilen bir adayı göstermektedir. İki kuzey arasındaki açıya “sapma açısı” denir. Dünyanın manyetik ve coğrafi kuzeyleri arasındaki bu sapma açısı her yıl belli bir derece kaymaktadır. Bu yüzden pusula ile harita birlikte kullanılacağı zaman kullanılan haritanın güncel olmasına özen gösterilmelidir. Aksi takdirde istenilen koordinatlardan sapmak, farklı bir noktaya çıkmak mümkündür. (Bu sapma çok ciddi derecede etkili bir sapma olmadığı için doğa yürüyüşlerinde, kısa mesafelerde her iki kuzey aynı doğrultuda kabul edilebilinir. Fakat yürünen mesafe arttıkça sapmanın etkisinin de artacağı göz önünde bulundurulmalıdır.)

GPS (Global Positioning System)

Dünya etrafında dönen 24 uydudan sürekli aldığı sinyallerle bulunduğumuz koordinatları tespit eden, istediğimizde bunları hafızasına alan ve ilerde tekrar bu noktaya dönmemizi sağlayan el büyüklüğündeki yardımcı alete GPS denilmektedir. GPS en az 3 en fazla 12 uydudan aldığı bilgilerle bizi yönlendirir. GPS gece ve gündüz koşullarında belirli noktalar arasını gidebilmemizi sağlar. Pusula amacıyla da kullanılır. Hedefe yönelik güzergahtan sapmamız durumunda bizi ikaz eder.GPS le 15 metrelik bir hata ile daha önceden belirlediğimiz bir noktaya tekrar gidebiliriz. GPS bize hızımızı, toplam yürüyüş mesafemizi, hedefe kalan mesafeyi, ortalama hızla hedefe varış zamanımızı verir. Ayrıca bulunduğumuz irtifa (yükseklik) bilgisi de GPS ten öğrenilebilir.

TAHMİN METODLARI

Bir izci her zaman için kendi boyunu, karışını, adımını, kulaç uzunluğunu ve bunun gibi benzeri uzunlukları bilmelidir. Bunların dışında;
– Bir dakikalık süre 120’den 180’e kadar saymakla geçen süreye eşittir.
– Sesin saniyedeki hızı 340 metredir.
– Bisikletli bir insan saatte 15 km yol alabilir.
– Normal şartlarda sırt çantalı bir insanın hızı saatte 3.5 km., sırt çantasızken ise yaklaşık saatte 4.5-5 km. dir. Bu hızlar arazinin eğimine ve zeminin durumuna bağlı olarak değişebilir.

Gölge Metodu ile Ağaç Boyunun Bulunması: 1m uzunluğundaki sopa ağaç yanına dikilir. Ağacın gölgesinin uzunluğu, sopanın gölgesine orantılı olduğundan ağacın yüksekliğini rahatlıkla tahmin edebiliriz.

Şapka Metodu ile Dere Genişliğinin Hesaplanması: Genişliğini ölçmek istediğin nehir ya da derelerin kenarında dur. Şapkanın dış kenarı karşı kıyıya değiyor gibi görününceye kadar aşağıya doğru eğ. Bulunduğun yeri değiştirmeden ve şapkanın eğimini bozmadan 90 derece sağa dön. Şapkanın dış kenarının bulunduğun kıyıda gösterdiği nokta ile durduğun yer arasındaki uzaklık nehrin genişliğine eşittir.

Baş Parmak Yöntemi ile Mesafe Tahmini: Bir noktanın bulunduğumuz yere olan uzaklığını bulmak istersek (bu nokta bir ağaç olsun) önce sağ kolumuzu başparmak yukarı gelecek şekilde ileri doğru uzatırız. Sol gözümüzü kapayarak parmağımızla ağacı çakıştırır, sağ gözümüzü kapar sol gözümüzü açarız. Böylece parmağımız ağacın soluna doğru kaymış olarak görülecektir. Parmağımızın o anda gösterdiği nokta ile ağaç arasındaki uzaklığı tahmin etmek daha kolaydır. Tahmin ettiğimiz o uzaklığın on katı ise, bulunduğumuz nokta ile ağaç arasındaki uzaklığa eşittir.

HAVA TAHMİNİ

AY İLE HAVA TAHMİNİ:

 İç tarafta kırmızı ve mor lekeler var ise; Şiddetli fırtına çıkabilir.
 Beyaz renkli is, iyi hava belirtisi,
 Hilal şeklindeyken kırmızı görünmesi; sert rüzgar çıkabilir.
 Donuk ve dumanlı görünmesi; yağmur belirtisidir.

İYİ HAVANIN BELİRTİLERİ:

 Ev, fabrika ve vapur bacalarından çıkan dumanlar hiç dağılmadan göğe yükselir ise,
 Gece ve sabaha karşı otlar, çiçekler ve yapraklar üzerinde çiğ görülüyor ise,
 Kuşlar, özellikle av kuşları yüksekten uçuyorlar ise,
 Kargalar sabahları öterek çift çift uçuyor ise,
 Örümcekler ağlarını akşam üstü örüyorlar ise,
 Karıncalar yeni tepecikler yapıyorlar ise,
 Ufuk çizgisindeki gemiler, tüm ayrıntıları ile görülüyorlar ise, hava iyi olacaktır.

KÖTÜ HAVANIN BELİRTİLERİ:

 Uzaklardan gelen seslerin alçalıp yükselmesi,
 Her türlü kokunun aniden yok olması,
 Yağmur bulutlarının alçalması,renkleri önce gridir giderek koyulaşır.
 Özellikle kırlangıçlar alçaktan uçarlar,
 Denizler çekilmeye başlar,
 Ağaç yaprakları bir yöne doğru kıvrılmaya başlar,
 Kediler hapşırarak; masa ve sandalye bacaklarına sürtünürler,
 Kara sinekler daha sert ısırırlar,
 Romatizma vb ağrıların şiddeti artar,
 Bacalardan çıkan duman hemen dağılır,
 Martılar karada dolaşıyor iseler, hava bozacak demektir.

TEKNİK İZ İŞARETLERİ

Teknik iz işaretleri, izcilerin ve diğer doğa sporları gruplarının doğa içerisinde anlaşmak, yön belirtmek, mesaj vermek gibi amaçlar için kullandıkları bir tür haberleşme yöntemidir. Özellikle öncü grubun artçı grupla haberleşmesi amacıyla kullanılır. Bu işaretler, dal parçaları, taşlar, otlar ve doğadaki benzeri herhangi bir maddeden yapılabilirler. Önemli olan, yapılan işaretlerin anlaşılır, arayan biri için kolay bulunabilir ve bölge koşullarına dayanıklı olmasıdır. Teknik iz işaretleri araç ya da yaya yoluna konulmamalıdır. Bu tip yerlerde yol kenarına, geçen aracın ya da yayanın yanlışlıkla bozamayacakları şekilde yerleştirilmelidirler. Yol veya patikanın olmadığı yerlerde, işaretlerin gösterdikleri istikamete özellikle dikkat edilmelidir. Teknik iz takiplerinde en iyi yöntem “V” şeklinde ya da hilal ay şeklinde yürümektir. Bu şekilde işaret atlama riski aza indirgenmiş olur. İz takibi sırasında, duyular hassas, dikkat ise en yüksek derecede olmalıdır. Takip sırasında, özellikle patikasız ortamda uzun süre işarete rastlanmazsa bir önceki işarete geri dönülerek istikameti bir kez daha gözden geçirmek akılcı olabilir.

Direklerin Bağlanmasında,
Yan yana : Önce kazık düğümü atılır. Daha sonra ipi iki ağaç arasında sekiz şeklinde dolaştırılır ve iki ağaç ortasında birkaç tur döndürülerek, kazık düğümü ile bitirilir.
Kare : Önce bir kazık düğümü atılır. Sonra dik açı şeklinde sargılar yapılır ve başta atılan kazık düğümü ile bitirilir.
X şeklinde : Önce iki ağaca dülger atılır. Sonra sıra ile, ağaçların üstünden ve altından geçirilerek sıkıca bağlanır. Sonunda kazık düğümü atılarak bitirilir.
DÜĞÜM VE BAĞ ÇEŞİTLERİ

Camadan: İki ipi birbirine ve ilk yardımda sargı işlerinde kullanılır.

Germe : Çadır iplerinin kayıcı gergi düğümü olarak kullanılır.

Balıkçı : Direğe veya halkaya bir ipi bağlamak için kullanılır.

Kazık : Bir ipi direğe, kazığa veya da ağaca bağlamak için kullanılır.

Tahlisiye : Hiç çözülmeyen bu düğüm kurtarma işlerinde kullanılır.

Dülger : Bir ipi, bir direğe veya kütüğe tespit etmek için kullanılır.
İZCİ ŞARKI VE MARŞLARI

İZCİ ŞENDİR MARŞI
İzci şendir, İzci şendir, İzci şendir arkadaş
İzci şendir, İzci şendir, İzci şendir arkadaş.
Şapkası, fuları, çantasıyla,
Bıçağı, kemeri, çorabıyla.
Şapkası, fuları, çantasıyla,
Bıçağı, kemeri, çorabıyla.
İzci şendir, İzci şendir, İzci şendir arkadaş
İzci şendir, İzci şendir, İzci şendir arkadaş.
Lalalay, fuları, çantasıyla,
Bıçağı, kemeri, çorabıyla
Lalalay, fuları, çantasıyla,
Bıçağı, kemeri, çorabıyla. (2x)
İzci şendir, İzci şendir, İzci şendir arkadaş.
İzci şendir, İzci şendir, İzci şendir arkadaş
Lalalay, lalalay, lalalayla,
Bıçağı, kemeri, çorabıyla.

İZCİ MARŞI
Yollar uzun dikenli taşlı olsa da.
Bastığın yer üzüntülerle dolsa da.
Sel,çığ,ateş önünde her ne olsa da.
İzci gülerek yürür.
Haydi haydi haydi izci.
Haydi haydi haydi izci.
Haydi haydi haydi izci.
Şarkı söyle neşelen.

VEDA VALSİ
Artık veda et şen izci sen arkadaşına.
Gidiyorsun iştirak et veda valsine. (2)
Eğer inanmış isen izcilik ateşine.
Durma koş yay onu yurdun her köşesine. (2)
Bu ateş ile kampımız sona eriyor.
Gelecek sene kamp yine bizleri bekliyor. (2)
Artık artık artık elveda. (eller yukarda birbirine kenetli)
Artık artık artık elveda. (eller yavaş yavaş kenetli olarak aşağıya).

KAMPMARŞI
Yorganımız mavi gök, mavi gök.
Yeşil kır yastık bize.
Uçan kuşlar, yıldızlar, yıldızlar.
İmrensin neşemize.
Kamp demek neşe demek.
Tra la la la lam.
Saf hava, su bol yemek.
Tra la la la lam.
Can katar canlara hey
Sağlığa geçer emek.
(Lider konuşarak)
LİDER: Kamp demek ne demek?
İZCİ: Dostluk ve kardeşlik demek.
LİDER: Dostluk ve kardeşlik ne demek?
İZCİ: Kamp demek.

GEL SENDE BİZİMLE ŞARKILAR SÖYLE
Gel sende bizimle şarkılar söyle. (2)
Önce kemanı çal. (2)
Viya viya viyola viya viyola.
Gel sende bizimle şarkılar söyle. (2)
Şimdi davulu çal. (2)
Humba humba humbamba humba humba humbamba.
Viya viya viyola viya viyola.
Gel sende bizimle şarkılar söyle. (2)
Şimdi piyano çal. (2)
Beng beng beng beng beng beng beng beng beng
Humba humba humbamba humba humba humbamba.
Viya viya viyola viya viyola.
Sen sende benimle şarkılar söyle. (2)
Şimdi flütü çal. (2)
Hım hım hım hım hım hım hım hım hım hım
Beng beng beng beng beng beng beng beng beng
Humba humba humbamba humba humba humbamba.
Viya viya viyola viya viyalo.

İZCİ OYUNLARI

1. Yılan Oyunu

Oyuncular arka arkaya geçer ve dizler dik pozisyonda eğilir. Sağ el öndekinin elini tutacak şeklide önde, sol el ise bacak arasından geçirilmiş şekilde arkadakinin elini tutar. Oyun başladığında en arkadakinden itibaren (eller bırakılmadan) yere yatma olayı başlar. Öndekiler arkaya doğru bacaklarını açarak yürürler ki yatanların üstlerinden geçebilsinler. Geriye doğru sırası gelen yatar ve yarışın yarısında herkes yerde olur. Yere yatan son kişi tekrar kalkarak ileri doğru gider ve herkes teker teker ayağa kalkar. İlk bitiren grup kazanır. Oyunda en önemli konular, asla ellerin bırakılmaması ve yerde yatanların hep bacak arasında bulunması koşuludur.

2.Dön Baba Dönelim

Gruplar yan yana dizilir ve karşılarına (uzağa) birer hakem geçer. Hakemler ellerinde insan boyuna oranla kısa sopalar tutar.Yarışma başlayınca her gruptan birer kişi koşarak kendi karşılarındaki sopalara gelir ve alnını sopaya dayayarak sopa etrafında 5 (ya da kaç tur kararlaştırıldıysa o kadar) tur atar. Hakemlerin görevi alının sopada olup olmadığını kontrol etmek ve atılan turu yüksek sesle saymaktır. Oyuncu, tur bitince koşarak geri dönüp sıradakinin eline vurarak onun çıkmasını sağlamalıdır. Gruptaki herkes turu tamamlayınca o grup birinci olur, ama yarışı her grup bitirmek zorundadır! Yarış ne kadar basit görünse de sopa etrrafında daha üçüncü tura gelmeden baş dönmesinin başlaması, geri kalan turlarda ve özellikle koşu sırasında yarışmacının çok zor duruma düşmesi oyunun zor ve eğlenceli tarafını oluşturur.

3.Dinamit Oyunu

Oyunda hakemler belli bir sınır oluşturacak şekilde alanın kenarlarında dururlar. Oyunda herkes tektir ve alan içinde yerini almıştır. Ana hakem elindeki birkaç (ya da tek bir) fuları bazı yarışmacılara verir. Düdük çalınca oyun başlar. Fular dinamittir ve tekrar düdük çaldığında kimin elinde kalırsa ve kim ayakta kalırsa dinamitin etkisiyle oyundan çıkar. Düdük çaldığında herkesin yere yatması şarttır. Sonra fular (tek fular olması en iyisi) ana hakem tarafından yerdekilerden birine ya da atılandan önce dinamit kimdeyse -ki çok kişi varken en doğrusu- ona verilir. Dinamitli oyuncu birine deydiği an o oyuncu dönerek dinamiti alır ve başka birine vermeye çalışır. Dinamiti alan, kimden aldıysa ona geri veremez. Sınır hakemleri sınırı geçenleri tespit eder ve oyundan atar. En son kalan kişi oyunu kazanır.

4.Kemal Terapi

Teknik iz işaretlerinin olduğu bir parkurda gruplar halinde oynanır. Belli aralıklarla başlangıçtan hareket eden gruplar sırasıyla işaretleri takip eder ve içinde sorular olan çeşitli mektuplar bulurlar. Ayrıca parkurun bazı kısımlarında istasyonlar vardır. Bu istasyonlarda çeşitli oyunlar oynanır ve ordaki hakem tarafından puanlanır. Bitişe en kısa sürede varmak, bütün mektupları bularak doğru cevaplamak ve istasyonlarda başarılı olmak oyunu kazandırır.

KAMPLARDA BESLENME

Kampa giderken alınacak olan iaşenin listesini o kampın sorumluları hazırlar. Alınacak iaşe, kampa katılacakların sayısına, mevsim koşullarına göre değişiklikler gösterir. İaşenin enerji verici ve doyurucu olmasına özellikle dikkat edilir.
**İaşe listesinde kahvaltı için ( kişi başı ) şu besinler düşünülebilir:
-Peynir ( 40 gr )
-Zeytin ( 40 gr )
-Domates ( 1 adet )
-Salatalık ( 1 adet )
-Reçel ( 40 gr )
-Yumurta ( 1 adet )
Kış aylarında yapılan kamplarda kahvaltı için domates, salatalık alınmamalıdır. Onun yerine peynir, reçel tercih edilmelidir.
**Normal bir öğün için ( kişi başı ) şu besinler düşünülebilir:
-makarna ( 125 gr )
-türlü ( 150 gr )
-pilav ( 75 gr )
-tavuk burger ( 1-1,5 tane )
-bezelye ( 150 gr )
-bulgur pilavı ( 75 gr )
-kuru fasulye ( 100 gr )
-kemal paşa ( 3 adet )
-çorba ( 250 ml )

**Kamptaki bir günün öğününe örnek :
-kahvaltı : ¼ peynir ekmek , ¼ sarelle ekmek , çay
-öğlen yemeği : mercimek çorbası , makarna
-akşam yemeği : pilav , kuru fasulye , turşu ( kemal paşa )

Bu besinlerin yanında sorumlular yürüyüş, ateş başı için de iaşeye ek yapar. Elma, kuruyemiş, halley, patlamış mısır..vb. gibi.

Yemek yapımına birkaç örnek :
-Konserve yemekler yapılırken önce soğan salça ve havuç gibi zor pişen besinler yağda kavrulur. Suyu süzülen konserve eklenir ve su katılır. Tuz ve baharatlar eklenerek kaynamaya bırakılır.
-Makarna pişirmek için paket başına 2L su , bir miktar yağ ve tuz konur. Su kaynamaya başlayınca makarna eklenir ve arada karıştırılarak dibe yapışması engellenir. Fazla su süzülür.
-Mercimek çorbası için ilk önce soğan, patates ve havuç rendelenerek salçayla kavrulur. Mercimekler eklenerek kavurma işlemine bir süre daha devam edilir. Yeterince su eklenerek kaynamaya bırakılır. Afiyetle yenir.

İLKYARDIM

İlkyardım ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kişiye tıbbi yardım gelene kadar yapılması gereken ani müdahaledir. İlkyardım amacı hayatsal fonksiyonların devamını sağlamak, mevcut durumu korumak ya da daha kötüye gitmesini engellemektir. İlkyardımcı bilgili, becerikli ve soğukkanlı olmalıdır. İlkyardımcı her zaman için tamamen emin olduğu müdahaleleri yapmalıdır.
İlkyardımda Genel Kurallar
-Olay yeri emniyetinin sağlanması. (Koruma)
-Yardım ekiplerinin harekete geçirilmesi.(Bildirme)
-İlkyardım
Koruma:
Kendinizin ve yaralıların güvenliği göz önünde bulundurularak kaza yeri emniyetinin sağlanmasıdır.
Patlama, yangın tehlikelerine her zaman dikkat edilmelidir. Örneğin trafik kazalarında aracın kontağında kapatmak önemlidir. Kaza yerine ateşle, sigarayla yaklaşmamak gerekir. Elektrik çarpmalarında kişiyi kurtarmak için yalıtkan nesne kullanılmalıdır.
İlkyardımcı olay yerini sakin ve seri bir şekilde analiz ederek, duruma göre gereken önlemleri almalıdır.
Hasta veya kazazede, ancak tehlike kaynağı giderilemiyorsa, tehlikeli bölgeden taşınarak uzaklaştırılır.Gerekmedikçe hareket ettirilmemelidir.
Bildirme:
Bildirme için ideal olan olay yerindeki birini telefona göndermektir. İlkyardımcının hasta veya yaralının yanında kalması daha iyidir. Fakat telefonu edecek kişi bildirme işini doğru bir şekilde yapmalıdır. Haber veren kişi her zaman şunları belirtmek zorundadır:

1. Kazanın kesin yeri ve açık adresi. Mümkünse olay yerini tanımlayan, belirgin binalar vs. (Eğer doğadaysınız, en yakın yerleşim birimini de belirtmelisiniz.)
2. Kullandığınız telefonun numarası
3. Olay yerinin durumu (Yangın tehlikesi, devrilmiş bir elektrik direği vs.)
4. Yaralı sayısı

Acil yardım için arana numara 112 dir. Aradığınızda mutlaka isminizi vermelisiniz ve onlar kapatmadan telefonu kapatmamalısınız. Kapadıktan sonra bir süre telefonun başında beklemeniz doğru olacaktır. Keza 112 den kontrol için arayacaklardır. Haberi veren kişi olay yerine geri dönüp ilkyardımcıyı bilgilendirmelidir.

KANAMALAR VE ŞOK

Kanama:Herhangi bir sebepten dolayı kanın damar dışına çıkmasıdır.
Kanama Belirtileri:
• Yüz ve dudaklar soluk olur
• Deri soğuk ve nemli olur
• Nabız hızlı ve zayıf olur
• Solunum hızlı olur
• Huzursuzluk vardır
• Susama vardır

Dış Kanamalar: Kanın vücut dışına çıkmasıdır. Üç şekilde olur;
• Atardamar Kanamalar: Damarın delinmesi, yırtılması ya da çok derinden kesilmesi sonucu oluşur. Kanın rengi parlak ve açık kırmızıdır. Bol oksijen içerir. Kan damarın kalbe yakın ucundan kalp atışı ile eş zamanlı olarak fışkırır.
• Toplardamar Kanamaları: Derin kesik ve yırtılma sonucu oluşur. Kan kirli ve oksijen miktarı azdır rengi koyudur. Süzülerek hızlı bir şekilde akar. Ciddi olabilir.
• Kılcal damar Kanamaları: Yırtılma aşınma (derinin yüzeysel olarak yaralanması) sonucu oluşur. Küçük kanamalardır. Sızıntı şeklinde ve yavaş akar. Müdahele edilmese de durur.

Kanamayı Durdurma Yolları:
• Parmakla Basınç: Kanama az ise kanayan yerin üzerine bir kaç gazlı bez yoksa temiz bir mendil koyularak bastırılır.
• Basınçlı Pansuman: Yara üzerine bir kaç gazlı bez yoksa temiz bir mendil koyularak sıkıca sarılır. İlk pansuman kanamayı durduramazsa kesinlikle çıkarılmaz. İkinci pansuman ilkinin üzerinden uygulanır. Sargı erken çıkarılırsa kabuk pansuman ile çıkıp yeniden başlayabilir.
• Yükseltme: Kanayan yer kalp seviyesinin üzerinde tutularak uzuvdaki kan basıncının düşmesi sağlanır.
• Damar Köklerine Basınç: Vücuttaki basınç noktalarına baskı uygulanır. Bu durum ağır kanamalarda uygulanmalıdır.

Basınç Noktaları:
• Şakak Bölgesi: Kulağın üst ön noktasına (yüz arteri) bastırılır.
• Ağız ve Burun Çevresi: Çene kemiğinin ortasına bastırılır.
• Baş: Elin dört parmağı ile soluk yolunun sağ tarafındaki nabız noktasına bastırılır.
• Kol ve Omuz Çevresi: Köprücük kemiğinin boyunla oluşturduğu çukura bastırılır.
• Kol ve El: Koltuk altındaki nabız noktasına bastırılır.
• Bacak Bölgesi: Avuç içinin bilek yakınındaki kısmıyla kasık bölgesi atardamarına bastırılır.

Bölgelere Göre Kanamalar:
• Kulak Yolu Kanaması: Beyin travması, cisim kaçması, darbe ve kulak zarı yırtılmasından kaynaklanır. Kulak çevresindeki kan temizlendikten sonra kulağa emici pansuman uygulanılarak kazazede kan gelen kulağı alta gelecek şekilde yatırılır. Kesinlikle tampon koyulmaz.
• Avuç İçi Kanaması: Çok şiddetli olabilir, sert bir cisim hijyenik bir sargı ile sarılarak elde sıkılır ve el, üstünden sarılır. El kalp seviyesinin üzerine kaldırılır.
• Burun Kanaması: Kanama burun mukozasındaki damarların yırtılması veya beyin travması sonucunda olabilir. Kazazede rahatlatılarak başı 45 derece öne eğilir (öne eğilerek oturtulur). İşaret ve baş parmakları ile burun kemiğinin uç nooktasına 5-10 dakika baskı uygulanır, boyun bölgesine ve burun sırtına soğuk kompres uygulanır.

İç Kanamalar: Dolaşımdan kaçan kanın oksijen yetersizliği oluşturması ve hayati organlar üzerinde birikerek basınç yapmasıdır. Belirtileri dış kanamalar ile aynıdır.

Gözle Görülen İç Kanamalar:
• Akciğer Kanamaları: Öksürme ile ağzından köpüklü ve temiz kan gelir.
• Mide Kanaması: Kusma ile ağızdan kahverengi kan gelir.
• Böbrek ve İdrar Yolu Kanaması: İdrar ile dumanlı kan gelir.

Gözle Görülen İç Kanamalar:
• Beyin Kanaması: Baş travması, yüksek tansiyon, beyin sarsıntısı ve bunalımdan kaynaklanır. Yarım felç, göz refleksi yitimi, bilinç kaybı ve baş ağrısı belirtileridir.
• Pankreas ve Dalak Kanaması: Karın travmaları sonucu oluşur. Karın bölgesinde ağrı ve sertlik belirtileridir.

Büyük iç kanamalarda ilkyardımcının yapabilecekleri sınırlıdır. Kazazedenin rahat ve en uygun şekilde bir an önce tıbbi yardıma ulaştırılması sağlanmalıdır.

Çürük: Kılcal damarlarda oluşan iç kanamalardır. Aşırı ağrı varsa kırık olabilir. Alkollü pansuman yapılır.

Kan Toplanması: Kan doku ve organ arasında kist oluşturur. Ilık ve tuzlu su ile pansuman yapılır.

Şok
Çevresel kan akımının yetersiz olmasıdır.

Sebepler:
• Kan hacminin azalması. (yanık ve kanamalar)
• Kalp kökenli şoklar. (kalp krizi)
• Damar genişlemesi. (karaciğer yetersizliği, beyin yaralanmaları, ilaç ve toksit maddeler, ani heyecan ve acı)

Genel Belirteleri: Halsizlik, huzursuzluk ve endişe, nabzın çok zayıf, hızlı ve düzensiz atması, vücut ısısının düşmesi, solunumun yüzeysel ve hızlı olması, göz bebeklerinin donuk ve geniş olması, kan basıncının düşmesi, derinin solgun, nemli, soğuk ve terli olması,soluk yüz, mor dudaklar, nefes alamama korkusu ve hava açlığı.
İlkyardım: Kazazede sırtüstü yatırılarak bacaklar 30 cm. kadar yükseltilir. Kazazedenin ısı kaybetmesi engellenir.

Pansuman ve Sargı:

Pansuman: Pansumanın amacı yaranın temizlenmesi ve üstünün örtülmesidir. Pansumanda kullanılan gazlı bez gözenekli dokusuyla yaranın hava almasını sağlar, gazlı bez steril olmalıdır.
• Kullanılacak malzeme tam ve yanımızda olmalıdır.
• Kazazede telkin edilerek hazırlanmalı ve yara kazazedeye gösterilmemelidir.
• Steril eldiven kullanılmalı yoksa eller yıkanmalı ve temiz tutulmalıdır.
• Yaranın üzerine üflenmemeli, öksürülmemelidir.
• Yara karıştırılmamalıdır.
• Yara antiseptik veya sabunlu suyla iyice temizlenmeli, çevresi kuru ve havadar olmalıdır.
• Batan cisimler çıkarılmaz, sabitlenip sarılır.
• Buz uygulaması yarada şişme ve kanamayı azaltır mikrop üremesini engeller.

Sargı: Sargı pansumanın üzerinden pansumanı veya atelleri sabitlemek için yapılır. Şişliği ve ağrıyı azaltır. Sargı çok gevşek ya da çok sıkı olmamalıdır. Sargı pansumandan birkaç santim aşağıdan başlayıp birkaç santim yukarıdan biter.

KIRIK, ÇIKIK, BURKULMA

KIRIK: Kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kapalı kırıklarda deri bütünlüğü bozulmaz , açık kırıklarda deri bütünlüğü bozulur enfeksiyon tehlikesi oluşur.

Kırık Belirtileri :
• Bütün travma belirtileri görülür.
• Şekil bozukluğu vardır.
• Çıtırdı sesleri gelir.

Müdahale :
• Kırılan kemik yerine oturtulmaz.
• Hareket ettirilmez , hoyratça ellenmez.
• Atellenir.
• Mümkünse kalp seviyesinin üstüne yükseltilir.
• Buz veya soğuk kompres uygulanır.
• Uygun bir şekilde nakledilir.
• Omurga kırığı dışındaki kırıkların acil nakledilmesi gerekmez.
• Açık kırıklarda kemik içeri sokulmaz simitçikle sabitlenir.

Atel : Atel kırılan kemikleri sabitlemede kullanılan malzemedir. Haraketi engellediği için ağrıyı , şoku , kanamayı ve açık kırık oluşmasını engeller. Yeterince sert ve düz olan herşey hatta kazazedenin kendi vücudu bile atel olarak kullanılabilir.

Uygulanışı :
• Kemikler olay anlaşılmadan sabitlenmez.
• Atelleme mümkünse anatomik pozisyonda ya da olduğu gibi yapılır.
• Atellemede kırılan uzvun alt ve üst eklemleri sabitlenir.
• Atel kazazedeyi rahatsız etmemelidir. Bunun için kullandığınız cismi yumuşak bir bezle sarabilirsiniz.

ÇIKIK : Eklemi oluşturan kemiklerin kayıp yerlerini değiştiremesidir.

Çıkık Belirtileri :
• Bütün travma belirtileri görülür.
• Şekil bozukluğu vardır.

Müdahale :
• Çıkan kemik yerine oturtulmaz
• Hareket ettirmeyin
• Buz veya soğuk kompres uygulayabilirsiniz
• Uzvu elastik bandajla sabitleyin
• Mümkünse kalp seviyesinin üstüne kaldırın
Çıkıklarda ilk 20 dakika çok önemlidir Kaslar sertleşmeden önce eklem yerine yerleştirilmezse daha ağrılı ve zor yerleşir.

BURKULMA: Eklemin ve etrafındaki bağların fazla zorlanma sonucu zedelenmesidir.

Burkulma Belirtileri :
• Bütün travma belirtileri görülür.
• Eklemde şişme vardır.

Müdahale :
• Uzvu dinlendirin.
• Buz veya soğuk kompres uygulayın.
• Elastik bandajla sarın.
• Mümkünse kalp seviyesinin üstüne kaldırın.
• Ayak burkulmasında eğer ayakkabı çıkmıyorsa zorlanmaz zaten bileği sarıp koruyordur.

KRAMP : Su ve tuz kaybı , aşırı sıcak ve soğuk , açlık , yorgunluk ve aşırı zorlama sonucu kasların üstüste binmesidir.

• Krampı engellemek için antrenmana yeterli ısınma yaptıktan sonra başlanmalıdır.
• Su ve tuz kaybı giderilmelidir.
• Kas uyarılır (gerdirerek veya iğne batırılıp).
• Kasa masaj yapılır.

TRAVMALAR (YARALANMALAR)

Açık ve kapalı yaralar  Pansuman ,sargı
Neden  Sonuç Nakil
Kırık,çıkık,burkulma  Atelleme

Travma (Yaralanma) Belirtileri :
• Bölgede ağrı
• Dokunmaya karşı hassasiyet
• Şişlik
• Haraketsizlik , kuvvetsizlik
• Bölgede sıcaklık artışı

Açık Yaralar :
Travma sonucu deri bütünlüğü bozulmuş ve deri altı dokuları zarar görmüştür.
• Batıcı,kesici yaralanmalar : Süngü , bıçak , şiş , jilet vb. maddelerin sebeb olduğu yaralanmalardır. Batan cisim vücuttan çıkarılmaz etrafına pansuman yapılır sabitlenip sarılır.
• Künt (ezici) travmalar : Trafik kazası , düşme , sıkışma , kavga vb. durumlarda görülür. Görünürde bir yara olmayabilir ama bilinmeyen bir kırık veya iç kanama olabilir.
• Ateşli silahlarla yaralanmalar : Ağır kanama ve enfeksiyon riski vardır. Kurşun ikinci bir delik açmış olabilir.Oldukça tehlikelidir.

Kapalı yaralar :
Doku bütünlüğü bozulmamış ama derinin direnci kırılmıştır.Travma belirtileri görülür. Kazazede rahat bir pozisyon aldıktan sonra buz uygulaması ya da soğuk baskı yapılır.

• Buz uygulaması: Bir torbaya buz koyulup bir miktar tuz atılıp bölgeye bastırılır lokal hipotermi tehlikesine dikkat edilmelidir.
• Soğuk baskı: Temiz bir bez soğuk suyla ıslatılıp fazla suyu alındıktan sonra bölge üzerine uygulanır ısındıkça tekrarlanır.

Genel Travma Tedavisi :
1. Kendinizi tehlikeye atmayın.Tehlikeyi uzaklaştırın, yaralıyı emniyete alın.
2. Kazanın oluş şeklini anlamaya çalışın (ağır hasara yol açabilir mi?).
3. Yaralının nefes alıp almadığını kontrol edin.
4. Nabız atımı olup olmadığını kontrol edin (yoksa CPR ve suni solunum).
5. Dış kanama olup olmadığını kotrol edin. Varsa kanamaları durdurun.
6. Şoku engelleyin (şok pozisyonu).
7. Yarayı temizleyin.
8. Görünen kırıkları atelleyin (sabitleyin).
9. Nakledin.

Bölgesel Travmalar :
• Kafa Travması: Kazazedenin bilinci yerinde olmayabilir.Bulantı, kusma, başağrısı, veya baş dönmesi olabilir. Göz bebeklerinde ve solunumda anormallikler gözlenebilir.Kulaktan veya burundan kan ya da sıvı gelebilir. Kazazede başı hafifçe yukarı gelecek şekilde yatırılmalıdır. Yarı oturur durumda acilen nakledilmelidir.
• Buyun Omurga Travması: Boyun, sırt ve belde ağrı vardır. Boyun sabitlenmelidir.Kazazede düz bir zemine yatırılıp sabitlenmeli ve kesinlikle hareket ettirilmemelidir.
• Karın Travması: Yara vücut eksenine paralel ise kazazede düz yatırılarak yaranın mümkün olduğunca kapanması sağlanır.Eğer yaralanma enine ise baş ve sırt yükseltilip ayaklar karına doğru çekilir.Dökülen organlar kesinlikle içeri sokulmaz kazazedenin üzerinde toplanıp ıslak tutulur.
• Göğüs Travması: Göğüste delik varsa diyaframa hava dolup solunumu durdurabilir.Steril gazlı bez vazelinlenip deliğin üzerinde bir köşesi açık kalacak şekilde sabitlenir. Böylece içerdeki hava çıkarken içeri hava girmez.

TAŞIMALAR

Eğer kazazede çok ağırsa veya yol çok uzunsa taşımaya kalkmamalıyız.Taşıma durumunda da en güçlü kaslarımızı kalça ve omuzu kullanmalıyız.Yüke yakın durmalı ve daima dizden eğilmeliyiz(belden değil).

Tek Kişi İle Taşımalar:
• Battaniye ya da kilimle çekme: Baş ve boynuna dikkat edilerek kazazede battaniye ile kundak gibi sarılır, kolları önde kavuşturulur. Battaniye çekilerek kişi taşınır.
• Elbiseden Çekme : Eller koltuk altından geçirilip kazazedenin pazularından tutulur başa destek verilerek çekilir
• Destekle Yürüme : Kazazedenin bilinci yerinde ise ve kolunda bir sakatlık yoksa , bize yakın kolu ensemize; Bizim kolumuz ise onun beline gelecek şekilde sıkıca tutulup taşınır.

• Kucakta Taşıma : Yaralının yürüyemediği ama bize sarılabildiği durumlarda kullanılır
• Sırtta Taşıma : Uzun mesafeler için en kolay taşıma yöntemidir.Eğer kişi hafifse ve tam baygın değilse kullanılır
• Sürüme : Dumanlı, gazlı ya da yangının bulunduğu ortamlarda kullanılır
• İtfaiyeci Taşıması : Taşıyanın sırtının tümü kazazedenin vücudunun sağ yanını kaplar. güç gerektirir ama taşıyıcının bir eli boşta kaldığı için tercih edilir

* Tek kişilik taşımalar daha çok acil durumlarda kullanılır

İki Kişi İle Taşımalar:
Daha güvenli ve daha az yorucudur
• Kucakta Taşıma : Taşıyıcılardan biri kazazedenin başını ve belini, diğeri ise kalça ve bacaklarını tutar kazazedenin yüzü taşıyıcılara dönük olarak taşınır
• Kol-Bacak : Bir kişi koltuk altından girer öteki ise kazazedeyi dizlerinin altından kavrar. Kazazedenin başı taşıyıcının göğsüne dayanmalıdır
• Sandalye ile taşıma : Kazazede sandalyeye oturtulur. Bir taşıyıcı sandalyeyi arkadan diğeri ise ön ayaklarından tutar
• Altın Beşik : Eller sıkıca kavuşturularak beşik yapılır. Kazazede üstüne oturur ve kollarıyla taşıyıcıların boyunlarından tutarak onlara yardımcı olur
• İki El Üstünde : Kazazede bilinçsiz ise iki yanına çömelerek sırtından ve bacaklarının altından eller sıkıca kenetlenilir ve kalkılır.

Yatış Pozisyonları :
• Sırtüstü Düz : Omurga ve üst bacak kırıklarında
• Bacaklar Yüksek : Şokta
• Baş Yüksek : Kafa travmasında
• Oturuş ya da Yarı Oturuş Pozisyonları : Kol, köprücük, kaburga kemiği kırılanlar göğsünde açık yara olanlar
• Uzun Oturuş Pozisyonu: Kalp rahatsızlıklarına bağlı acillerde
• Yan Yatış Pozisyonu : Solunuma bağlı acillerde

Çevreden Kaynaklanan Tehlikeler:

Sıcağa Bağlı Rahatsızlıklar:
Başlıca rahatsızlıklar sıcak yorgunluğu, sıcak kramplar, sıcak bitkinliği ve sıcak çarpmasıdır. Sıcaktan ve etkilerinden korunmak için yeterli miktarda su ve tuz alınmalı, açık renkli kıyafetler tercih edilmeli, şapka kullanılmalı, yorgunluktan kaçınılmalı ve fazla alkol alınmamalı. Herhangi bir sıcak rahatsızlığı geçiren insan serin bir yere alınıp hava akımı sağlanır ileri düzeydeyse ıslak çarşafa sarılır tuzlu içecekler verilir.
Soğuğa Bağlı Rahatsızlıklar:

Donmalar:
• Genel Donmalar: Halsizlik, koordinasyon bozukluğu, uyuklama, esneme, bilinçte bulanma, körlük, sendeleme, solunum ve kalp faaliyetlerinde yavaşlama felç ve kramp görülür.
• Yöresel Donmalar:
1. Yüzeysel Donmalar: Batıcı ağrılar ve deride beyazlaşma vardır. Kişi aktif hareket ettirilmez.
2. Derin Donmalar: Doku taşlaşmış sert ve parlaktır. Çevreden gelen darbelerle kırılabilir. Oldukça tehlikelidir.
Hipotermi:
Vücut ısısının 35C’ın altına düşmesidir.Deri soğuk, soluk ve kuru, nabız ise normalden yavaştır.Uyku hali gözlenir.

Donmalar ve Hipotermi İçin Genel Müdahale:
• İlk olarak ek giysiler giydirilir.Üzerine bir şeyler örtülür
• Kazazede sıcak bir yere alınıp hava akımları engellenir.
• Islak ve soğuk kıyafetleri çıkartılıp sıcak ve kuru kıyafetler verilir.
• Uzuvlarına bakılarak frozbit olup olmadığı tespit edilir.
• Donan uzuv ovulmaz hareket ettirilmez.
• Bilinci yerinde ise ılık ve şekerli içecekler verilir.
• Boyun ve koltuk altlarına ılık su torbaları koyulur.
• Ten teması uygulanır.
• Durumu çok ağır değilse hareket ettirilerek vücut ısısını arttırması sağlanabilir.
• Mümkünse çadıra ve daha önceden ısıtılmış tuluma konulur.
• Tüm vücut aynı anda ısıtılmamalıdır.Bu kanın yüzeye gelip daha da soğuyarak iç organlara dönmesine yol açar, ölüme sebep olabilir.Çadır yoksa rüzgar almayan bir yere yerleşilmelidir.Çıkışlarda neden ekip başının uyku tulumu ve mat alığı buradan anlaşılabilir.
• Karın, göğüs ve derinin ince olduğu boyun, koltuk altları ve kasıklar ısıtılmaya çalışılmalıdır.
• Işımayı en aza indirgemek için aliminyumlu battaniye ile sarılabilir.
• Kazazedeye kesinlikle alkol verilmez.
Herkes şüpheli bir durum gördüğünde kendi nabzını almalıdır.Hipotermi vakalarında da sık sık nefes, vücut sıcaklığı ve nabız kontrol edilmelidir.Nabızı hisetmek zor olabilir.Sabırla beklenmelidir.Vücut sıcaklığı koltuk altından alınmalıdır.

Böcek Sokmaları ve Isırmalar:

Kazazede sakinleştirilmelidir. Yara iyice temizlenmelidir.. Kazazedeye alkol verilmez ve yara dağlanmaz.. Eğer sorun zehirli bir hayvandan kaynaklanırsa zehir kesinlikle emilmez. Yara kalp seviyesinin altında tutulmalı ve yara ile kalp arasına turnike uygulanmalıdır.

Arı Sokması: Arının iğnesinin steril bir iğne ile çıkartılması gerekir. Buz uygulanabilir.
Akrep Sokması: Zehirin gücü akrebin kuyruğundaki boğum sayısı ile doğru orantılıdır.Akrebin cinsini belirleyebilmek önemlidir. Yara ile kalp arasına ufak bir turnike ve amonyak uygulanabilir.
Örümcek Sokması: Kumsaati şeklinde ve siyah olan örümcekler zehirlidir.Ayrıca kafalarında kırmızı benek bulunur. Buz uygulanabilir.
Yılan Isırması: Zehirli yılanlar kısa, kuyrykları yuvarlak, ve kafaları üçgen şeklinde olanlardır.Üzerlerindeki pullar daha küçük ve daha fazladır.Çok parlak ve canlı renklerde olurlar.Yarada diş izleri bırakırlar. Isırma durumunda kan pıhtılaşmakta zorlanır, aşırı kan kaybı ve enfeksiyon tehlikesi vardır. Yanma hissi ve ağrı vardır kusma ve uyuklama görülebilir.
Köpek Isırması: Kuduz köpeklerin ağızları salyalıdır, gözlerinde simetri yoktur, sudan korkar, kuyrukları bacaklarının arasında gezerler ve kızdırılmadan saldırırlar.Isırma durumunda yara bol su ile yıkanmalı ve kapatılarak pansuman için hemen hastahaneye gidilmelidir.Tetanoz ve kuduz aşısı vurulmalıdır, köpeğin yakalanması ve 10 gün karantinada kalması gerekir.
Kene Yapışması: Kene üzerine yağ damlatılarak bir cımbızla tutulur ve saat yönünün tersine çevrilerek çıkarılır.
Sülük Yapışması: Sülükler kirli kanı içtikleri için yararlıdırlar, Sigara veya herhangi bir ısı kaynağı ile uzaklaştırılırlar.

Doğada İlk Yardım :
Doğa sporlarıyla bir şekilde ilgilenmiş herkesin bildiği üzere doğada çoğu zaman şehirdekinden çok farklı durumlarla karşı karşıya kalırız, ayrıca doğal afetler de şehir koşullarını doğadakinden farksız kılar. Kullanacağımız malzemelerin kısıtlı olması, altın dakikaların saatlere hatta günlere dönüşmesi, enfeksiyon riskinin fazla olması, kolay aşılamayacak mesafeler ve doğa koşulları, özel ekipman ve eğitimleri gerekli kılar. Bu durumlarda ilkyardım her zamankinden fazla önem kazanır.
• Teşhis için önce hastanın veya yaralının hikâyesi öğrenilir. Sonra belirtiler ve bulgular saptanır.
• Temel ilkyardım kuralları hatırlanarak yaralı yada hasta için en uygun ilkyardım zamanında ve zarar vermeden uygulanır.
• Teşhis ve tedavi yapıldıktan sonra gerekli bakım ve muayenesinin yapılacağı sağlık kurumuna uygun koşullar içinde taşınır.
• Hasta veya kazazedenin emniyetini sağlayın.
• Yatırıp, dinlendirin.
• Kaza yerini işaretleyin.
• Paniği önleyin, kalabalığı dağıtın.
• Temiz havayı sağlayın, hastayı sıcak tutun.
• Hasta veya kazazedeyi iyice muayene edin.
• Kanamayı durdurun.
• Düzenli solunumu sağlayın.
• Şoku önleyin.
• Şuursuz olanlara yiyecek ve içecek vermeyin.
• Bilmediğiniz durum varsa, ısrar etmeyin.
• Bulunduğunuz ortamın güvenliğini sağlayın. Kaya ve çığ düşmesine karşı tedbirinizi alın.
• Solunum yolunun açık olduğuna ve nabzının attığına emin olun. Eğer yaralı yüzüstü yatıyorsa baş, boyun ve vücudunu birlikte çevirerek sırtüstü yatırın. Eğer nefes almıyorsa hava yolunu başını geriye yatırarak açın.
• Derhal yardım isteyin.
• Yaralının enfeksiyon kapmaması için eldiven veya steril malzemeler kullanın.
• Eğer yaralı hava yolunu açtıktan sonrada nefes almıyorsa suni teneffüs yapın.
• Yaralının kanaması olup olmadığını kontrol edin. Kanama olan yere bastırarak durdurmaya çalışın. Eğer kanı durduramıyorsanız ve kan kaybı yüksekse turnike yapın.
• Hastanın nabzını kontrol edin. Eğer bir nabız hissedilmezse suni teneffüs yapın.
• Çok mecbur kalmadıkça yaralıyı yalnız bırakmayın. Yaralının başını sabitleyerek oynatmasını engelleyin.
• Eğer boyun ve kaburga yaralanmaları, baş ve sırt yaralanmaları olursa ve yaralı bilinçsiz, baş ve boyun ağrısından şikayetçi ise, dokunduğunuz da boyun kısmında bir ödem varsa, vücudunun belli kısımlarında uyuşukluk varsa, kollarda travmaya bağlı olmayan güçsüzlük varsa, alkollü ise ve güvenli bir yerdeyse yaralıyı hareket ettirmeyin.
• Hastanın hipotermiye girmesini engellemek için soğuğa karşı koruyun. Islak giysilerini çıkarın. Eğer grupta hipotermi geçiren biri varsa herkes hipotermi tehlikesi altındadır.
• Gerekiyorsa tıbbi tedavi için doktora ulaştırın.
Doğada en önemli hayat kurtarıcı nokta tehlikeyi önceden görebilmek ve tedbirleri almaktır.

Destekegitimi
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.