ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü

02.03.2010
665
A+
A-

İSTİKLÂL MARŞI
Bir ülkenin Ulusal Marşı o ülkenin bağımslığının en önemli sembolü olan bayrağıyla birlikte hayati önem taşır. Bizim ülkemizin de marşının adı İstiklal Marşı’dır. İstiklal Marşı demek özgür ve bağımsız bir ülkemiz olduğu ve bizim de bu özgürlük ve bağımsızlık marşımızın adının İstiklal Marşı olduğu demektir. İstiklal Marşımızın sözleri gerçekten çok anlamlıdır. İstiklal Marşını oluşturan sözcüklerde ne bir fazlalık ne de bir eksiklik vardır. Böyle bir marşa sahip olduğumuz için ne kadar gururlansak azdır.
Her yılın 12 Mart günü, İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü olarak kutlanır. Bütün yurttaşlarımız tarafından her zaman coşkuyla söylenen İstiklâl Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’dur. 12 Mart günü okullarımızda ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm teşkilatlarda törenler düzenlenir. Destek Eğitimi Olarak, biz de öğretmenlerimize örnek olabilecek bir hazır kounuşma metni hazırladık.

Sayın Müdürüm, değerli öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler,
Bu yıl, İstiklâl Marşımızın kabulünün 88. yıldönümünü kutluyoruz. Hepimizin bildiği gibi bu gün, bağımsızlığımızın tescili ve kalıcı ifadesi olan İstiklâl Marşımız, yur-dumuzun düşman işgaline uğradığı felaket günlerinde hazırlandı. İşgalci düşmanla-ra karşı Anadolu’da gelişen özgürlük ve bağımsızlık ruhunu koruyacak; vatan sev-gisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi, Genel Kurmay Başkanı İsmet (İnönü) Paşa dan geldi. İsmet İnönü böyle bir marşın Fransız ordu-sunda mevcut olduğunu ve bizim ordumuz için de faydalı olacağını Milli Eğitim Ba-kanlığına iletti. Milli Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyip bir yarışma dü-zenledi. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecekti. Yarışma için 734 şiir gön-derildi. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip 6 tanesi ayrıldı. Ama hiçbiri beğe-nilmedi; marş olacak değerde bulunmadı. O zaman Burdur Milletvekili olan Meh-met Akif’in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğre-nildi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi şairin Meclis’teki sıra arkadaşı Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Bey’in yardımını istedi.

Hasan Basri Bey bundan sonrasını şöyle anlatıyor:

‘‘Akif Bey’in yanımda olduğu bir zaman,elime bir kağıt parçası alarak,onun dikkati-ni çekecek bir tarzda yazmaya başladım.

– Ne yazıyorsun?

– Marş…İstiklal Marşı yazıyorum.

– Yahu sen ne adamsın? Seçilecek şiire para ödülü verileceğini bilmiyor musun? içinde para olan bir işe nasıl katılıyorsun?

– Yarışma kaldırıldı? Seçilecek şiire ne para verilecek, ne de her hangi bir ödül. Milli Eğitim Bakanı bana güvence verdi.

– Ya, o halde yazalım.

İstiklal Marşı Şairimiz, İstiklal Marşı ile ilgili olarak :
“O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir facia karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakika-larını beklediği bir zamanda yazılan o Marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır…
O şiir bir daha yazılamaz, o’nu ben de yazamam. O’nu yazmak için o günleri gör-mek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, mil-lete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yaz-dırmasın.”
Bütün resmi kurumlarımızda, okullarımızda, toplantılarda hatta maçlarda okudu-ğumuz İstiklâl Marşı bir özgürlük destanının meyvesidir. Bizlere atalarımızdan kalan bir armağandır.
İsiklâl Marşımız, yurtseverliğimizin, özgürlük aşkı ve çağdaşlığımızın sembolüdür.
Mehmet Âkif Ersoy diyordu ki “ Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırt-masın.”
Evet sevgili öğrenciler, ülkemizin geleceği olan sizlere büyük önder Atatürk tara-fından emanet edilen Cumhuriyetimizin bütün bu yapı taşlarını korumak ve kolla-mak sizlere düşüyor. Aranızdan Mehmet Âkif Ersoy gibi örnek kişilikte sanatçı, bilim adamı ve sporcular elbette ki çıkacaktır. Yeter ki kendinize örnek olarak, insandan, bilimden ve özgürlükten yana olan kişileri alın. Tarihimiz, bize özgürlük ve bağımsızlık destanını Kurtuluş savaşımızda tattırmıştır.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

İstiklal Marşı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl…
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl

Mehmet Akif ERSOY

Destekegitimi
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM
  1. timuçin dedi ki:

    Gerçekten çok güzel bir metin hazırlamışsınız. Sıkıcı değil tam aksine coşkulu olmuş. Teşekkür ederim

  2. rambo dedi ki:

    Gerçekten çok beğendiğim bir metin hazırlamışınız sıkıcı değil. Teşekkür ederim………..

  3. biri dedi ki:

    Ben şiir istiyorum.