İşitme Engelliler İçin Eğitim Programları
İşitme engelli çocuklar, işitme yetersizliklerinin özelliğine bağlı olarak gelişim sürecinde bazı farklılıklar gösterebilirler. Ancak, bu onların işiten akranlarından tamamen farklı olduğu anlamına gelmez. Eğitimdeki amaçlardan biri de, işitme yetersizliğine sahip çocukların, bu yetersizliklerinden doğan farklılıkları eğitim ve öğretim ile en aza indirebilmektir. İşitme engellilerin eğitiminde, sözel iletişim becerilerinin geliştirilmesine yönelik etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Kendi içinde bir bütünlük taşıyan bu etkinlikler, anlama ve ifade etmeye yönelik dil ve konuşma becerilerini geliştirebilme amacı etrafında toplanmıştır (Celep ve Çeliker, 2003).
İşitme engelli öğrencilerdeki işitme problemi sadece dil ve konuşma gelişimini, dolayısıyla, iletişim yeteneğini sınırlar gibi görünmekte ise de bu problem aynı zamanda öğrencinin tüm gelişimini ve uyumunu aksatacak bir engel oluşturmaktadır. Alan yazında, işitme engelli öğrencinin zihin gelişiminin, okul başarısının, genel uyumunun, meslek edinmesinin işitme probleminden dolayı olumsuz etkilendiği ve bu nedenle işitme engellilerin eğitim programlarında bu durumun özellikle dikkate alınması gerektiği ifade edilmektedir (Atay, 1999; Bal ve Tanju, 1997; Bayerisches Staatsministerium Für Unterricht, Kultus, Wissenschaft und Kunst, 1998; DPT, 1992; Issacson, 1996; T.C. M. E. B. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2000; Mongold, 1998; Pfeiffer, 1997; Stelmachowicz, Hovver, Lewis, Kprtekoos ve Pittman, 2000; Skutnabb-Kangas, 1994).
Alan yazında işitme engelli öğrencilerin dil, konuşma ve iletişim yetersizliklerine bağlı olarak hazırlanan özel eğitim programlarının, genel eğitim programlarından hedefler, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme boyutları açısından farklı olduğu, daha az hedefin gerçekleştirildiği ve programlarda içeriğe ayrılan zamanın daha az olduğu vurgulanmıştır. Bu uygulamaların sonucu olarak da işitme engelli öğrencilerin akademik eğitimlerinin sınırlı kalmış olduğu ve aynı zamanda okuma, yazma sorunları olan, işitme becerilerini kullanma ve konuşmayı öğrenmekten uzak, sözel iletişim kuramayan bireyler olarak mezun oldukları ortaya konmuştur ( Lytle ve Rovins, 1997; Moores, Kluwin ve Mertens, 1995; Wray, Flexer ve Vaccaro, 1997). Ayrıca işitme engelli öğrencilerin sınırlı akademik eğitim aldıkları ve başarısız oldukları özel eğitim programlarından farklı olarak uygun düzenlemeler ve sağlanan ek hizmetlerle, genel eğitim programlarının uyarlanmasıyla başarılı olabilecekleri ve topluma daha kolay uyum sağlayabilecekleri vurgulanmaktadır (Ams, 1997).