İlköğretim Haftası Konuşma Metni
2013 – 2014 Eğitim ve Öğretim yılı 16 Eylül tarihi itabarıyla başlıyor. Okulların İlk Açıldığı Gün Yapılan Konuşma Metni çok önemlidir. Bu nedenle Kaynak siteniz olarak biz de Okulun İlk Günü Konuşması Örneği paylaşmak istedik. Bu aynı zamanda İlköğretim Haftası Konuşma Metni Örneği olarak düşünülebilir. Okul açılış konuşması kısa olmalıdır ve okul müdürü tarafından yapılmalıdır. Bu konuşmalar, kuralları anlatmaktan çok bir hoş geldiniz mesajı olmalıdır. Öğretmenler, veliler ve öğrenciler okula moral içinde başlamalıdır. Aşağıdaki metin örnek okul müdürü konuşmasıdır.
2013 – 2014 Eğitim ve Öğretim yılına başlamanın coşku ve heyacanı içinde hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Okulunuza, evinize tekrardan hoş geldiniz.
İnsan olarak en önemli özelliğimiz akıl ve zekamızdır. Ancak akıl ve zekamızı geliştirmek, daha çok bilgi daha çok görgü kazanmamız için okul bizim vazgeçilmez bir kaynağımızdır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik olan akıl ve zekanın en çok geliştiği yer okullardır.
Sevgili öğrenciler! sizler okula bilgilenmek, aklınızı zenginleştirmek, paylaşmayı, saygıyı, sevgiyi, arkadaşlık duygularınızı pekiştirmek ve çağdaş bir insan olmak için geliyorsunuz. Öğretmenlerinizin rehberliğinde okulunuzda çok iyi vakit geçireceksiniz. Öğretmenlerin görevi sizleri, topluma yararlı ve uygar bir insan olarak yetiştirmektir. Yeterli ve Çağdaş eğitim almamış toplumlar çağdaş olamazlar. Eğitim almamış toplumlar ise gelişemezler, ayakta kalamazlar. Kısaca Cem Yılmaz’ın dediği gibi, “Eğitim Şart!”
Okullar eğitim ve öğretim yuvası olarak; dünyayı, bilimi, gelişmeyi öğretirler. Bilgiye ulaşma yolu okullarda öğrenilir. Cumhuriyetimizi bizlere armağan eden Atatürk’ü okullarda daha iyi tanırız. Vatan sevgisini, iyi insan olmayı, doğru davranışları hep okulda öğreniriz. Bu nedenle okula gelmek, okuldan yararlanmak insan hayatında çok önemlidir. Atatürk bir sözünde şöyle diyor: “İlk ilham; ana baba kucağından sonra, okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, eğitiminden alınır.”
Sevgili çocuklar, sizler de eğer topluma, ailenize hatta dünyaya yararlı bir birey olmak istiyorsanız okunuza sahip çıkınız. Öğretmenlerinizden, en iyi biçimde faydalanınız. Okuldaki ve sınıftaki arkadaşlarınıza saygı ve sevgi duyguları besleyiniz. Düzenli çalışınız. Hiç unutmayınız ki başarılı olmanın yolu, düzenli ve disiplinli çalışmaktan geçer.
Yeni bilgiler yeni dostluklar, güzel günler ve aydınlık fikirlere kavuşmamız dileğiyle İlköğretim Haftanızı kutlarız…
İlköğretim Haftası Konuşma Metni Güncel:
Okulun İlk Gün Müdürün Yapacağı Konuşma Metni 2015-2016
Sitemizdeki İlköğretim Haftası şiirleri
İlköğretim Haftası Konuşma Metni güzel olmuşta acaba bu yıl İlköğretim Haftası kutlanacak mı?
TABİKİ DE
Okul müdürleri için çok güzel ilköğretim haftası konuşması hazırlanmış. Teşekkür ederim, emeklerinize sağlık
AÇIKLAMA -1-
İlköğretim temel öğrenimdir. Yasalarımıza göre zorunlu ve parasızdır. İlköğretim, yedi yaşında başlar ve on beş yaşında biter. Sekiz yıldır.
Okulların açıldığı hafta ilköğretim okullarımızda İlköğretim Haftası olarak kutlanır. Genel olarak bu hafta, Milli Eğitim Bakanlığı’nın radyo, televizyon konuşması ile açılır.
İlköğretim Haftası
Okullarımızda törenler düzenlenir. Törende konuşan okul müdürü ve öğretmenler; Eğitimin ve öğretimin değerini, yararlarını açıklarlar. Okuma – yazma bilmenin önemi üzerinde dururlar. Gerçekten, birey olarak başarılı olmak için en başta okumayı ve yazmayı öğrenmek zorundayız. Bilmediklerimizi okuyarak öğreniriz. Okuma – yazma bilmeyen bir kişinin bilgili olması düşünülemez.
Atatürk’ün özlediği çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabilmek, ancak bilgi ile olur. Bize yaşam boyu gerekli olan bilgi ve becerilerin temeli ilköğretimde atılır. İlköğretim Haftası; bu gerçeklerin konuşulduğu, ilköğretimin, okuma – yazma öğrenmenin kişiye, topluma sağladığı yararların anlatıldığı bir haftadır.
Kendimize, ailemize, çevremize, ulusumuza, insanlığa yararlı olmak okuma – yazma öğrenmekle başlar. İlköğretimin önemine inanan Atatürk, cumhuriyetin ilanından sonra harf devrimini gerçekleştirdi. Okunması ve yazılması çok güç olan Arap yazısı yerine bugün kullandığımız Türk yazısını getirdi. Harf devrimi sonucu, yurdumuzda okuma – yazma bilenlerin sayısı giderek çoğaldı.
İlköğretim okulunun ilk beş yılı ilkokul bölümüdür altıncı yıldan itibaren ortaokul bölümüne devam edilir. Öğrenimlerini başarıyla tamamlayanlara sekizinci yılın sonunda diplomaları verilir. İlköğretimi tamamlayan öğrenciler, diploma notları göz önüne alınarak Lise veya dengi okullara kabul edilirler. Orta öğrenimini tamamlayanlar sınavlara girerek Yüksek okul veya üniversitelerde öğrenime başlar. Yüksek okullarda ve üniversitelerde öğrenim süresi iki yıldan altı yıla kadar değişmektedir.
Orta öğretime devam etmeyenler, edemeyenler, dilerlerse hayata ve iş alanlarına hazırlanmak için tamamlayıcı, hazırlayıcı, yetiştirici kurslara katılırlar. Sanat okullarından yararlanırlar, ya da bir iş yerine çırak olarak girerler. Kurslarda, işyerlerinde edindikleri becerilerle bir iş sahibi olurlar. Burada kazandıkları para ile aile bütçesine katkıda bulunurlar.
Milli Eğitim Bakanlığı; okuma – yazmayı yaygınlaştırmak amacı ile yetişkinler için kurslar açmakta, bu kurslara her yıl çok sayıda yurttaşımız katılmaktadır. Sonuçta okur – yazar oranımız artmaktadır. Yakın gelecekte öteki ilerlemiş ülkelerde olduğu gibi yurdumuzda da okuma – yazma bilmeyen kalmayacaktır.
İlköğretim Haftası’nda çevremize okuma – yazmanın gerekliliğini, değerini, önemini anlatmalıyız. Öğrenme, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırmayı sağlar. Bilgisiz, eğitimsiz insanlar daha çok suç işleme eğilimindedirler. Genel olarak eğitim ve öğretim suç işleme oranını azaltır.
Gün gelecek vatandaşlarımızın tamamına yakını okuma – yazma öğrenecek, okuyarak edindikleri bilgileri günlük yaşamlarında uygulayacak, böylece işlerinde daha verimli ve başarılı olacaklardır.
Kısacası ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün dediği gibi “İlköğretim davası insan olma, ulus olma davasıdır.”
AÇIKLAMA -2-
Bir milletin okur – yazar oranı yüksek olursa o millet kalkınır. Okumuş ve aydın kişileri fazla olan bir millet, her alanda ilerler. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizde okuma – yazma bilenlerin sayısı azdı. Pek çok yerde okul yoktu. Ülkemiz Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmıştı.
Bağımsızlığını kazandıktan sonra, Atatürk’ün emriyle her tarafta okuma – yazma seferberliği başlatıldı. Okullar açıldı. Yeni Türk harfleri vatandaşlara öğretildi. Her Türk vatandaşının İlkokul öğrenimini görmesi ve tamamlaması zorunlu hale getirildi.
Cumhuriyetin ilanıyla beraber eğitim – öğretim çalışmaları hızlandı. Köy, kasaba ve şehirlere okullar yapıldı. Okur – yazar sayısı gittikçe arttı. Yardımsever Türk vatandaşları da eğitim – öğretim hizmetlerinin gelişmesine yardımcı oldular.
Yakın bir zamanda da 8 yıllık kesintisiz eğitim kabul edilerek İlkokul ve Ortaokul birleştirildi ve zorunlu hale getirildi, İlköğretim okulu olarak adlandırıldı.
Her yıl Eylül ayının üçüncü haftası ( okulların açıldığı ilk hafta ) İlköğretim Haftası olarak kabul edilmiştir. Bu hafta boyunca okumanın önemi, okulun değeri ve kutsallığı halka anlatılır. Okumanın – yazmanın önemi, gazete, dergi, radyo ve televizyonlarda hafta boyunca anlatılmaya çalışılır. Bu konu üzerinde önemle durulur. Okulsuz yerlere okul açılmaya gayret edilir. İlköğretimin önemi anlatılır.
Teşekkürler. Okuduğum en güzel açılış konuşması buydu…