HER KADEMEDE UYGUN KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ
KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNE VERİLEN ÖNEM ACİL OLARAK ARTIRILMALIDIR
Günümüzün demokratik ve insani eğitim araçları içerisindeki yeri önemli ölçüde artan ‘kişinin özelliklerine en uygun eğitimi alması’ olgusu önündeki engeller azalmıyor. Günü kurtarma ve acil önlem alma zorunluluklarının da etkisiyle gelecek kuşakların uygun eğitim alma hakkını kullanma sorunu büyümekte.
Destekegitimi.com olarak; eğitime temel olarak bakış açımız, bireyin bilişsel ve duyuşsal özelliklerine uygun eğitim almasının gerekliliğidir. Bu ister özel eğitim isterseniz genel eğitim olsun farketmeyecektir. Bireyin fizyolojik, bilişsel, sosyal farklılıklarından kaynaklanan uyum güçlüklerini en aza indirmek başta sosyal devletin bu alandaki en üst temsil gücü olan Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm birimlerdir.
Bireylerin, en yararlı ve en uygun eğitim koşullarına kavuşturulması düzlemindeki en merkezinde sosyal devletin olması zorunludur. Aile ve eğitim olanağına kavuşturulması gereken birey, olanakları hazırlama konusundaki görevi düzlemin en dışıdır. Daha açık bir ifadeyle, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinden başlayarak, Anayasa ve yönetmeliklerle güvence altına alınmış olan eğitim alma haklarını kullanma yolundaki engellerin kaldırılmasının ilk sorumlusu bakanlıktır. Bu nedenle farklı algı ve zihinsel yeti ve engellere sahip bireylerin öncelikle diğer yurttaşlarla aynı mekan ve zamanı kullanmasını en üst düzeyde sağlamaya çalışmak için kalıcı adımlar atılması zorunludur.
Ülkemizde geçmiş yıllara oranla Kaynaştırma Eğitimi Uygulamalarında bir iyileşme göze çarpmakla birlikte bu durum fiziki mekan ve eğitimci olanakları ile yetersizliğini korumaktadır. Kaynaştırma uygulamaları bir sistem dahilinde uygulanmaktan uzaktır.
Genel olarak akademik birimlerin çalışmalarını okullarla paylaştığı, etkin bir uygulama süreci sağladığı söylenemez. Yine kaynaştırma eğitimi için hangi öğrencinin uygun olduğu noktasında Rehberlik araştırma Merkezlerinin(RAM) yönlendirme sorunu önündeki engeller de sürmektedir. Kimi yerlerde Hafif Zihinsel geriliği tanısı tıbbi raporla belirtilmiş olmasına rağmen, öğrencinin, Eğitim Uygulama Okullarına yönlendirilmesi düşündürücüdür.
Kaynaştırma Eğitiminin gerekli, yararlı ve sonuçları pozitif yönde görülen bir uygulama olduğu kuşku götürmeyecek denli gerçektir. Bu bağlamda özellikle Otizimli bireyler için birinci seçenek olarak kaynaştırmaya tabi tutulması çok önemlidir. Sadece otizmli bireyleri için oluşturulmuş bir eğitim ortamı kadar hatalı başka bir uygulama olamaz. Bu durum Bağımsız Oçemler için de geçerlidir. Otizimli bireylerin tanınması konusundaki bir eksiklikten kaynaklandığı kanısı giderek yaygınlaşan Bağımsız OÇEM ler izole olmakla kalmayıp, sınıf mevcudu kadar farklı model alınması ve bu modellerin hepsinin de olumsuz davranış süreçlerini yaşayan öğrenciler olması kaynaklı olarak düpe düz zararlı bir uygulamadır.
Yazı sürecek