ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Goalballdeki Cazibe ve Antrenörlerimiz

19.05.2017
1.041
A+
A-
Goalballdeki Cazibe ve Antrenörlerimiz

Goalball her ne kadar “blind sports” yani kör sporu olarak da bilinse aslında cazibeli bir spordur. Biraz daha açacak olursak goalball bir alışkanlıktır bir hastalıktır. Ona bulaşan kolay kolay ayrılamıyor. Ayrılsa da fazla dayanamıyor. Tekrar bulaşmak istiyor.

Aslında goalball çok safi de değil. Her branşta olduğu gibi burada da problemler var, belki de entrikalar var. Ama hepsinden çoğu burada insanı çeken bir cazibe centeri var. İşte o cazibenin tam olarak ne olduğu bilinmiyor. Sporcusunu da cazibesi altına alıyor, yöneticisini de etkisinde bırakıyor, antrenörünü de hipnotize ediyor, hakemini de aynen öyle büyülüyor.(İnce bir not düşmek gerekiyor. Bu cazibenin dışına çıkabilen en çoğu da hakemlerdir. Fakat her ne kadar bırakmış  ve cazibe centeri dışına çıkmış olsalar da yine de hatıralarında goalball ile ilgili güzel anılar dolaşmakta. Hakemlerdeki sıkıntı goalballün kendisinde değil tamamen teknik bazı problemlerden kaynaklanmaktadır. Özellikle emeklerinin karşılığını tam olarak alamamakta, hatta çoğu kez ödenen seanslar masraflarını dahi karşılayamamaktadır. vb…)

Bendeniz de bu cazibenin etkisinde kalan kişilerden birisiyim. 2010 yılı Haziran ayında Malatya’da yapılan Goalball Türkiye Şampiyonasından sonra bazı hususi ve genel problemlerden dolayı ara vermek istedim ve taki 2017 senesinin Mayıs ayındaki Mersin Goalball Okullar arası Türkiye Şampiyonasına kadar. Tam 7 yıl dayanabilmişim. Nasıl bir cazibeyse….

Ve kendimi müthiş kaliteli goalball antrenörleri arasında buldum. Çok samimi söylüyorum Türkiye Goalballü bu bağlamda çok ve çok şanslı. Çünkü mükemmel antrenörler teknik adamlar yetişmiş. Hepsine ayrı ayrı hayran kaldım.

Ahmet Durgun 20 yıldan fazla bilfiil goalballün içinde bir duayen ve her iki şampiyon takımın hocası. O da goalballün cazibesinde. Benchteki kararlı duruşu ve kurallara hakimiyeti hemen dikkati çekiyordu.

Hüseyin Polga 15 yıla yakın görme engellilere hizmetin içinde goalballün emrinde. Mersin’de onu seyrediyorum, takımı kazansa da kaybetse de performansından hiçbir şey kaybetmiyordu. Kâh bağırıyor kâh strese biniyordu. Ama hiç takımını yalnız bırakmıyordu. Onlar ile yarışıyor ve bazen daha çok yoruluyordu.

Zafer Adem 19 yılını goalballe veren bir hoca. O nedenle bu yıl farkedilmiş ve Goalball A Millî Takım Antrenörü seçilmiş. Mersin’de onu da izledim. Rakipleri ve oyun anlayışlarını takip ediyor kendisinden güçlü dahi olsa oyunu bırakmıyordu.

Goalballdeki Cazibe ve Antrenörlerimiz

Goalballdeki Cazibe ve Antrenörlerimiz

Gültekin Karasu 11 yılını görme engellilere ve özellikle goalballe veren ve yıllarca millî takım antrenörlüğü yapan bir beden eğitimi öğretmeni. Mersin’de izliyorum. Karşımda son derece emin birisi. Maç kritiklerini hesaplamış planlarını yapmış izlenimi aşikardı.

Osman Karalı, ona şukadar yılını vermiş denilemeyen birisi. En eskisi. Ömrünü vermiş. Her zaman etkilendiğim birisidir. Hatta bugüne kadar gelen federasyon başkanlarının akıllarına şaşmışımdır. Böyle bir dehanın fikirleri neden dinlenilmez ve neden çalınmaz diye! Kararlarından emin ve hiçbir şekilde dönmeyen bir antrenör. Ona bir söz verdin mi yapılmalısın. Yoksa onun kontrakararını değiştiremezsin! Neyse Mersin’e dönelim. Sprocularını ondan çok seveni ve ondan çok bağıranı görmedim. Onlara maç dışında kendi çocukları gibi davranıp haklarını gözeten ve maçlar zamanında taktik amaçlı onlara yüksek ses tonuyla bağıran ve yöneten başka birisi var mı? Buna bu mukabil o yüksek ses tonlarını sadece bir uyarı olarak anlayan başka sporcu bulunur mu?

Yıldırım Güçlü, Goalball Genç Bayanlar Millî Takım Antrenörü. 13-14 yılını bu uğurda feda etmiş. Bir çok şampiyonluklar kazanmış, millî takımlara bir çok sporcular yetiştirmiş. Mersin’de onu da görmek çok güzeldi. Maçlarda çok rahat ve stressiz bir yönetim anlayışına sahipti. Önceden tüm taktiksel bilgileri dercetmiş gibi. İhtiyaç olduğunda yerinden kalkan ve müdahale eden, gerektiği zaman time outunu alarak taktiklerini veren bir hocaydı o.

Hüseyin Atmaca, 7 yıldır goalball ile alakadar. Genç Bayanlar Millî Takım Yard. Antrenörlüğüne dahi seçilmiş. Onu ilk kez Mersin’de gördüm. Ve pür dikkat maçlarını izliyorum. Zevk alıyorum. Hem takımı kontrol ediyor ve hem de trübünleri. Gerçekten kontrol ediyordu. Takımını çok canlı tutuyordu. Takımından gelen vızıl vızıl sesler kendisinin sesiyle bütünleşiyor müthiş bir motivasyon ortaya çıkıyordu.

Bülent Kimyon, 17 yılını goalball ile geçirmiş. Uluslararası Goalball hakemliğinde en üst seviyeye çıkmış ve kendini kanıtlamış. Mersin’de antrenörlük babında pek maçlarını izleme olanağım olmadı.   Fakat antrenörülükte dahi maharetli.

Son olarak Mersin’de olmayan Bayanlar Millî Takımı Paralompik Şampiyonu yapmış Ali Tekçe hocamızı, uzun yıllar erkekler A Millî Takımı antrenörlüğü yapmış ve büyük başarılar getirmiş Gökhan İnce hocamızı, Gaziantep’ten yetişen goalballe hizmetleri yadsınamayan Mustafa Konu hocamızı da unutmaz isek Türkiye goalballde dünya arenasında daha uzun seneler sesler getirecek gibi.

Bunların dışında elbette dört dörtlük değiliz. Bir çok eksikliklerimiz mevcut. Uluslar arası referee azlığımız bu eksikliklerden sadece birisi.

Metin AYHAN
Ulusal Goalball Hakemi
17.05.2017
Karacabey

Destekegitimi
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 7 YORUM
  1. İsmail dedi ki:

    Metin sanki Ülkemizde Goalbal gelişimi için önemli emekleri olan ve burada saydığınız bir çok hocadan çok daha önce Goalball daha duyulmamışken büyük fedakarlıklar gösteren Gökhan İNCE hocamıza ayrı bir başlık açmak daha şık olacaktı… Gerçekten de Vefa bir İstanbul semti değilse Goalball sözcüğünü ilk kez Gökhan İnce’den duyan kişiler olarak bizlerin kendisine şöyle sağlam bir teşekkür borcu var.

  2. Metin Ayhan dedi ki:

    Katılıyorum İsmail.

    1998’de Maraş’ta bu vazifeye başladığımda o zamanın federasyonunun düzenlediği kurslarda Gökhan hocayı tanıdık. Emekleri çoktur.

    Tabi yukarıdaki konu Mersin’deki hocalarımızın yüzeysel ve görünen mini analizleri olmasına rağmen Paralompik Şampiyonu Ali hocayı ve Gökhan hocamızı da unutmak olmazdı her halde.

    Emeği geçenleri kutluyoruz.

  3. Tayfun Karal dedi ki:

    Arkadaşlar unutmayın o kadar yıl golballi kim yonetmiş olsa aynı başarı gelirdi. Gokhan hoca diyorsun ismail dogruda bunca yıl kimi sprcu veya hoca olarak yetiştirdi?

  4. İSMAİL ÖZDEN dedi ki:

    Yine muhteşem bir yazı kaleme almışsınız. Devamını bekliyoruz

  5. SERKAN AVCI dedi ki:

    Çok verimli bir yazı. Teşekkürler. Adı geçen tüm hocalarımız yüzümüzün akıdır. Hepsine başarılar.
    Mahmut karakollukçu hocamız unutulmuş sanırım. Çünkü kendisi de goalballda çok yararlı işler yapmıştır.

  6. Sevilay celenk dedi ki:

    Aslinda bahsi gecen hocalara tam yetki verilse sikinti cozulur. Ama golballe sonrada gelenler ne hikmetse en ustte. Hocalarin eline su dokemez ama onun basinda

  7. nihat semih dedi ki:

    selamlar
    madem bu kadar güzel antrenörlerimiz var(ki kabul ediyorum) goalballde başarımızın devamı gelecekmi? yada erkeklerde bir yere varabilecekmiyiz?
    şuan erkek milli takımın başında zafer hocamız görünüyor. onun antrenörlüğünden zerre kuşkumuz yok. ya peki tek sorumlu o mu? teknik sorumlu olarak sayyıdan görünüyor.
    vs vs