ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Engelli Bireyler, Üretime Katılmalıdır!

24.03.2013
339
A+
A-

Zihinsel işlevlerdeki bozukluk, kulakların duymaması, gözlerin görmemesi… Bireyi toplum içinde engelli durumuna düşürmekte, bağımsız yaşamaktan uzak, başta anne baba olmak üzere diğer insanlara bağımlı durumuna getirmektedir. Peki, engel durumu önceden önlemler alınarak engellenebilir mi? Belki azalır, fakat tamamıyla ortadan kaldıramayız. Yapılan araştırmalar ne kadar önlem alınırsa alınsın her insanın %2 lik bir dilimde engelli çocuğa sahip olma ihtimali var. Kazalar da düşünüldüğünde, engelli insanların toplumun değişmez bir parçası olduğunu görmekteyiz.

Madem engelli bireyler hep olacaktır, bunları topluma kazandırmak, kimseye ihtiyaç duymadan bağımsız yaşamalarını sağlamak, tüketici durumdan üretici durumuna nasıl getirmeliyiz sorusu aklımıza gelmektedir. Bu da önümüze;
Erken ve etkili eğitim,
Anne baba eğitimi,
Bilinçli toplum ve istihdam çıkıyor.
Engelli çocuk için eğitimsiz geçen her zaman bir dezavantajdır. Tıbbi tamamlama süreci geride bırakılan çocuk, geliştirilen bireysel eğitim planları ile ve uzman (Özel Eğitim Öğretmeni) kişilerce eğitim öğretime alınmalıdır.
Aile toplumun bir birimi olduğuna göre, ailelerin düzeyleri o toplumun yaşam şekillerini etkilemektedir. Çocuk şekillenmemiş hamur gibidir. Karşımızda bilinçli bir ailenin olması çocukların olumlu davranışlar kazanacağı anlamına gelmektedir.
Toplumun duyarlı olması o toplumun gelişmiş olmasının ölçütüdür. Toplum içinde bu çocuklara ve ailelerine olumlu davranışlar sergileyerek yaklaşmak onları toplumun içinde yeşertmek o tolumun insanlarına bağlıdır.
Engelli çocuklarımızın engel ve derecesine göre uygun işlerde çalıştırılması onların tüketici değil üretici duruma getirilmesi en büyük amaç olmalıdır. Gelişmiş toplumlarda “Korumalı işyerleri, Engelliler evi vs.” engelli çocuklara hizmet vermekte, uzman personelle (doktor, hemşire, psikolog, sosyal çalıştırmacı, fizyoterapist v.s.) buralardan işyerlerine götürülüp getirilen bireyler kendilerine, ailelerine ve ülke ekonomilerine katkılar sağlamaktadırlar. Aileler kendilerine bolca zaman ayırabilmektedir. (tatil, günlük aktiviteler vs.)
Ülkemizde engellilere yönelik büyük bir kaynak harcanmakta, Özel, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerine, büyük paralar aktarılmaktadır. İyi okulların yanı sıra bazıları uzman olmayan insanlarla verilen eğitim ve öğretim ortamı kafalarda soru işaretleri doğurmaktadır. Bu tür yerlere akan paralar yerine “korumalı işyeri ve engelliler evi” açılsa hem çocuk, hem aile, hem de ülkemiz kazançlı çıkacaktır.
Kaldı ki Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı engellilerle ilgili politikalar geliştirmek için kurulmamış mıdır? Dileğimiz daha etkili verimli politikalar geliştirileceği yönündedir.

Yakup YAZICI
19.05.2009

Destekegitimi
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.