EĞİTİMDE ÇOK GÜZEL HARAKETLER!

M.E. Bakanı Nimet Çubukçu, bakanlık koltuğuna  gelir gelmez, olumlu, pozitif söylemler ve eğitimin, eğitimcinin lehine sözler kullanan bir bakan çizgisini hissettirdi.  Sayın Nimet Çubukçu önce; Özel Eğitime şiddetle gereksinim duyan Otistik çocuklarımızın okul-eğitim haklarının kullanılması için gerekli tüm çabaların kullanılması talimatını vermişti. Bu çabayla birlikte en azından sorunun farkında olduğunu ve konuya ilgisinin devamı mesajını vermiş oldu. Bu talimatla birlikte ükemizde eğitim bekleyen binlerce otistik çocuğa da bir umut nefesi vermiş oldu. Bu alana ilgisinin beraberinde, otizmde son 1-2 yıllık daha geçerli ölçeklerin kullanıldığı gerçeğiyle programların akademik ölçekli birimlerin ve sahadaki eğitimcilerin de katılımıyla oluşturulmuş çalışma gruplarının Otizme en uygun programı oluşturma beklentisini de getirecektir.

En başta, özel eğitim müfredatında Spor-Müzik ve resim derslerinin ağırlıklarının artırılması, materyal desteklerinin artırılması gerçeği bulunmaktadır. Bu gün, özel eğitimci meslektaşlarımızın Özel eğitim Genel Müdürlüğünde harıl harıl çalışarak otistik ve zihin engelli çocukların okullarına yönelik eğitim araçlarını belirlediklerini biliyoruz. Bu okulların donanımlarının eksiksiksiz olmasını sağlayacak bir çalışma içerisinde olduklarını da çalışan arkadaşlarımızdan duyuyoruz.

Son olarak 24 haziran 2009 tarihli gazetelere yansıyan “Sözleşmeli öğretmenlerin tümünün kadrolu yapılacağı” sözleriyle bir kez daha sayın Çubukçu, eğitimin içinde ve eğitimcinin de en azından şimdilik yanında olduğunu gösterdi. Destek eğitimi olarak sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına karşı olduğumuzu önceki yazıarımızda da belirtmiştik.

Sanıyoruz ki Eğitimdeki sorunların çözümünde Eğitim kadrosunun sorunlarının çözülmesinin ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu kavrayan bir bakanımız var. Bu bakış açısıyla, tümüyle haksılıklara denksizliklere neden olan “Uzman Öğretmenlik- Baş Öğretmenlik” kavramlarıyla ön planda olan Kariyer Basamakları keşmekeşini de kökten çözerek öğretmenliğin zaten “Uzmanlık” olduğu gerçeğine uygun bir politika uygulayabileceğini düşünüyoruz.

Son olarak İLKSAN içinde atılması çok geç kalınmış 1-2 adımın da olduğunu belirtmek yerinde oacaktır.

Şahbender KORKMAZ
Destek Eğitimi editörü