Dikkat Eksikliği Hayat Boyu Sürebiliyor
Dikkat eksikliği kavramının daha çok okul çağındaki çocukların problemi olduğu kanısı yanlıştır. Uzmanlar dikkat eksikliğinin, okul öncesi çocuklukta başlayıp yetişkin yaşamında da değişik bulgularla seyredebilen bir bozukluk olduğunu belirtiyor.
Dikkat Eksikliği tedavi edilmez ise çocuğun eğitim süreci ile birlikte hemen tüm hayatı olumsuz etkilenmektedir. Yoğun ruhsal, sosyal ve okul sorunlara neden olan dikkat eksikliği günümüz insanının önemli sorunlarından biri. Genel olarak 3 yaş dolaylarında kendini göstermeye başlayan bu sorunun çözümü için mutlaka uzman desteği almak gereklidir. Eğitim ve öğrenim için gerekli olan dikkat süresi ve yoğunlaşmanın beklendiği ilkokul yılları, fark edildiği en belirgin zamandır.
Çocuklar büyüdükçe zihinsel aktiviteler kazanmaktadır. Bu etkinlikler amaçtan uzaklaşmayı önler, amaçları hatırlatır ve amaca ulaşmak için gereken aşamaları geçmeyi sağlar. Dikkat eksikliği olan çocuklarda bu mekanizmanın yerine getirilmesi için gerekli olan düzenlemeler eksik kalmaktadır.
Dikkat eksikliği, bir konuya yoğunlaşmada güçlük, verilen görevleri tamamlayamama, sınırlı dikkat zamanı ve dikkat dağınıklığı belirtileri ile kendini göstermektedir. Bu bozukluğu olan çocukların ayrıntılardaki dikkat eksikliği tipiktir. Okul ve diğer ödevlerinde birçok hatalar yaparlar. Oyun ve benzeri etkinliklerde dikkatlerini uzun süre toplayamazlar, başladıkları işleri tamamlamakta zorlanırlar. Sanki akılları başka yerdedir ya da söylenenleri dinlemiyor ya da duymuyor görünümü verirler. Ders çalışırken, ödev yaparken veya küme çalışması yaparken ya da herhangi bir iş üzerinde belirtilen ve beklenen bir biçimde çalışamazlar, ödevlerini bitiremezler. Anne-babalarının zorlamasıyla sınırlı bir süre derslerinin başında otursalar bile kalem, silgi ve kalemtıraş gibi nesnelerle oynarlar. Başkalarının dikkatini çekmeyen bir ses veya bir görüntü onların ilgisini anında çeker. Sıklıkla eşyalarını ve okul araç ve gereçlerini bir yerde unutur veya kaybedebilirler.
Dikkat eksikliği sorunu ile cebelleşen çocuklar okula başladıklarında birçok güçlükle karşılaşmaktadır. Çocuğun sırasında oturmaması, dikkatini bir konu üzerinde toplayamaması, algılama bozukluğu ve sakarlığı onun sürekli azarlanmasına, eleştirilmesine ve uyarılmasına yol açar. Bunların yanında arkadaşlık kurmada ve sürdürmede yaşadıkları zorluklar onu daha içe kapanık, yalnız, öfkeli, küskün ve oyun bozan yapabilir. Bu da karşı gelme ve davranım bozukluğu gibi ek bozulmalara yol açabilir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Dikkat eksikliği bozukluğu olan çocukların elleri, düşünceleri kadar iyi ya da hızlı çalışmaz. Genellikle iki seçim vardır; ya çok yavaş yazacak ve ödevleri zamanında bitiremeyecek ya da çabuk yazıp birçok hata yapacaktır. Bu çocukların defterleri düzensizdir. Harf ve hece atlamaları, harflerin ters yazılması ve yarım bırakılmış sayfalar defterlerin en belirgin özellikleridir. Hiperaktivite yaşla birlikte azalırken, dikkatsizlik ve dürtü denetim sorunları kalıcı olabilmektedir. Genellikle ilk kaybolan aşırı hareketlilik, en son kaybolan ise dikkat eksikliğidir.
Dikkat eksikliği ve çocuğa tutumla ilgili ailenin bilgilendirilmesi çok önemlidir. Dikkat eksikliği olan çocukların çalışma planları hazırlanırken, yapması gerekenler küçük parçalara bölünmeli ve basamaklar haline getirilmelidir. Öğrenme güçlüğü yalnız başına da olmakla birlikte genellikle birbirine eşlik eden bozulmaları da beraberinde getirir. Burada anne ve babalara çocuklarına uygun yöntemlerle yaklaşmaları, çocuğa ve davranışlara yön vermeleri gereklidir. Çocukta bu belirtilerden birinin ya da birkaçının olduğundan şüpheleniliyorsa bekletilmeden uzmana başvurulmalıdır.