Cumhuriyet Bayramı Coşkusu Bitmez

Tarihin en görkemli imparatorluklarından olan Osmanlı’nın yıkılması an meselesiydi. Milletimize vurulacak son darbeyi düşünen sömürgeci ülkelerin iştahlarını kabartan ise artık bu hasta adam değil, tüm milletimizdi. Anadolu’da bir çok il işgal altındaydı. 19 Mayıs 1919 tarihiye doğacak yeni güneş ise, artık yeni bir yönetim biçimi olan cumhuriyeti müjdeleyecekti. Millet kendini yönetecek, vatanına sahip çıkacak ve layıkıyla yönetecek kişileri kendisi seçecekti. Esas olarak milletimizin dış ve iç düşmanlarına yeter demesi, yönetime talip olduğunu ve bunun için canını vermesi cumhuriyet demekti. Yok edilmeye çalışılan bir millet değil aslında insanlıktı. Bu insanlık ise Anadolu’dan başlayarak bütün işgal altındaki ülkelere model oldu. Hindistan dahil bir çok Asya ülkesi, bağımsızlıklarını kazanma yolunda Atatürk ve silah arkadaşlarının tarihe kazınan destanlarını kendilerine pusula yaptılar.
Cumhuriyetimizin kurulması tek bir olay değil uzun ve acı bir süreçtir. Çanakkale Savaşı bu sürecin işaretini vermiştir. Kurtuluş Savaşımızda ise her cephede bir başka destan yazılırken, vatan topraklarından atılan düşmanların bıraktığı tahribatın iktisadi ve siyasi tahribatları çok büyük olmuştur. Cumhuriyetimizin kuruluşu o kadar büyük bedellerle gerçekleşmiştir ki ne anlatmakla ne de yazmakla bitmez. Cumhuriyet demek, demokrasi sistemiyle devlet yönetmek demektir. Cumhuriyet demek, milletin sesinin devlet yönetimine hakim olması demektir.
“Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taş ve tahtlar batar, yok olur.”
Mustafa Kemal Atatürk

Cumhuriyet, halkın belli bir dönem için seçtiği milletvekilleri tarafından kurulan hükümet ve onun başkanı olan başbakanın, yasalara çerçevesinde yetkilendirildiği bir yönetim biçimidir. Cumhuriyet yönetiminde esas olan, Atatürk’ün de dediği gibi Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olmasıdır. Çünkü cumhuriyet, belli bir kişi veya aileye ait yönetim tarzı anlamına gelen monarşi ve oligarşi kavramlarının tam tersidir. Kısacası cumhuriyet millettir. Cumhuriyet halktır.

Kurtuluş Savaşımız hakkında birazcık bilgisi olanlar, cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu ve ne büyük bedeller ödendiğini bilenler elbette ki Cumhuriyet Bayramı’nı niçin kutluyoruz sorusunu sormayacaklardır. Bu yıl da 92. yılını kutlayacağımız cumhuriyetimizin ne büyük bir coşkuyla kutlanacağını tahmin edeceklerdir. Bu coşkuda en büyük pay ise okullarımızda yani öğretmenler ve öğrencilerdedir. Lamartin, “Cumhuriyet ile cehalet bir yerde barınmaz.” demiştir. Bilgili, kendi tarihine ve ülkesinin geleceğine sahip çıkan kuşaklar yetiştirmek için eğitim kurumlarına büyük görev düşmektedir. Hızla gelişen bilim ve teknolojiden yeterince nasip almış çocuklarımıza, geleceğimizi emanet etmek kuşkusuz daha kolay olacaktır.

Bu yıl cumhuriyetimizin 92. kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız. Cennet vatanı al bayraklarımızla donatıp bütün ülkemizi çiçek bahçesine dönüştüreceğiz. Bize bu büyük nimeti, cumhuriyet yönetimini armağan eden büyük önder Atatürk ve aziz şehitlerimize borcumuzu cumhuriyetimize sahip çıkarak göstereceğiz.

Burçak TREAS
DestekEğitimi