Az Görenlerin Eğitimi

Az gören çocukların trafik ışıklarını öğrenmesi, kırmızı sarı yeşil ışıklarda ne yapılması gerektiğini bilmesini sağlamaktır.
Hazırlanması:
Renkler zıtlık içerecek şekilde hazırlanmıştır. Beyaz fon üzerine siyah ve büyük puntodaki yazılar beyaz fon üzerine kırmızı ışık, siyah fon üzerinde sarı ışık ve mor fon üzerine yeşil ışık yapılmıştır. Ayrıca kenarlara siyah şerit yapılarak, beyaz duvar gibi fon içerecek nesnelerin üzerinde panonun görünmesini sağlamaktır.
Trafik ışıkları ve yazılar A’2 kağıda basılarak mukavva üzerine yapıştırılmıştır.
Her lambanın kendine ait olan bilgiler, lambanın karşısına gelecek şekilde düzenlenmiştir.
Yazıların beyaz zemin üzerine büyük puntoda yazılmasının amacı, az gören öğrencilerin rahatlıkla okuyabilmesini sağlamaktır.

Beyaz zemin üzerine kırmızı ışığın yapılması; az gören çocuğun kırmızı ışığı rahat görebilmesi, diğerlerinden ayırt etmesi ve beyazlı kırmızının zıt renkler olmasından dolayıdır.
Siyah üzerine sarı ışığın yapılması; az gör. Öğrencilerin siyah zemin üzerinde sarıyı daha rahat görebileceğinden ve zıtlık içerdiğinden tercih edilmiştir.
Mor zemin üzerine yeşil ışığın yapılmasında aynı şekilde, zıtlık içermesinden ve diğerlerinden ayırt edip rahat görmeleri sağlanabileceğinden dolayıdır.
.yapılan sıralamanın kırmızı sarı ve yeşil olmasının nedeni, bekle, hazırlan geç gibi bir sırayı takip etmesi ve bu sıra nedeniyle çocukların öğrenmelerini kolaylaştırma

YAYA GEÇİDİ
Amacı:
Öğrenci okul dışındaki yerlere gittiğinde yolun karşısına geçmesi gerekebilir. Trafik ışıklarının olmadığı yerlerde neden geçilmesi gerektiğini ve ne yaparak geçilmesi gerektiğini öğrenmesi gereklidir. Derslerde kullanılan öğretim materyali olarak değil, kuralları hatırlatmak amacıyla hazırlanmıştır.
Hazırlama:
Bilgi sayarda hazırlanmıştır. A’2 kağıda basılıp, siyah fonlu mukavva kartona yapıştırılmıştır.
Yazılar büyük puntoda ve siyah renkte olmak üzere beyaz zemine basılmıştır.
Yaya geçidi, panonun sol tarafına gelecek şekilde yol çizilmiş ve yolun ortasına beyaz çizgiler çizilerek hazırlanmıştır. Ancak, yol dikey olarak çizilmiştir. Çünkü, yaya geçidinden geçmekte olan bir adam resmi yaptım ancak yol yatay olduğunda adamın yaptığı eylemin anlaşılması zor ve adam yolda yürüyormuş gibi olduğundan ve bu panoda da adam karşıdan karşıya geçer durumda olması gerektiğinden en uygun olanı yolun dikey olmasıdır.
Panonun kenarlarında siyah şeritlerin bulunması, beyaz zemine konulduğunda panonun yerini belirleme ve bulmaya hizmet etmektedir
Ülkemizde bir çok sorunla karşı karşıyız. Hiçbir şeyden emin değiliz. Emin olduğumuz tek şey, uykuda olduğumuz zamanlardaki durumlardır. Çünkü, kontrol bizde değil.
Etrafa baktığınızda görebildiğiniz en çok şey, kaldırımlar, binalar, direkler, insanlar, ağaçlar vb… bir çok nesne. Hepsi bir birine bağımlı, hepsi bir birinden bağımsız.
Yerlerin hafif tozlu olduğu yerlerde yağmurun yağdığı bir günü düşünün. Kaldırımda giderken, yere düşen yağmur tanelerinin sıçrattığı çamur ya da yanınızdan araba geçerken üzerinize gelen çamur, her halukarda üzerinize gelen bir çamur var. Kimi zaman bu çamurlara kızdınız, küfrettiniz kimi zamanda boş ver dediniz. Belki de çoğu zaman yağmuru bile istemediniz. Sırf üzerim temiz kalsın diye. Peki hiç böcekleri düşündünüz mü? Öncesinde si hiç susuz kaldınız mı? Belki de kaldınız. Ağzınızın içi kurudu. Siz bunu düşünürken böceklere dönelim. Böcekler de çok susarlar. Onlarında u ihtiyacı vardır. Onlarda su içecek ve yaşayacak. Siz susadığınız zaman su arıyorsunuz da o böcekler su aramasın mı. Arıyor ve suyunu yağmurda buluyor. Niye yağmuru istemeyiz. Bırakalım da hayata anlam veren, değerini bilen ve amaca yönelik çalışan böcekler yaşasın.
Az gören bir çocuğu düşünün. Gelmiş yolun kenarına, yolun karşısına geçecek. Trafik lambası olan yerden geçsin. Peki lambalar düzenlenmiş mi. Ülkemizde günümüze kadar hep bir birine benzer renkler kullanılarak az görenler unutulmuş ve hareketleri kısıtlanmıştı. Gec caddeden karşıya geçmek isteyen bir az gör. Çocuk trafik lambasının yanında bulunan sokak lambasına mı ya da trafik lambasına mı bakın. Ya da yolda beyaz çizgi var mıydı diye mi arasın..

Ne kaldırımlarımız düzgün ne de yollarımız. Sadece az görenlerimiz ya da görmeyenlerimiz değil hepimiz tehlikedeyiz.
Yağan yağmur olmak ya da yağan yağmura şükretmek ve böcekleri düşünmek bizim elimizde. Bunlar dışında yağmura küfretmekte bizim elimizde.
Yağmur ağar böcek yaşar. Yağmur yağmaz böcek ölür.
Çevre düzenlemeleri yapılır, renkler düzenlenir, engeller kaldırılır işte o zaman az görenler ve total körler yaşar. Ne zamanki onlar unutulur hatta çocuklarımız ve yaşlılarımızda unutulur kuyular kazılır, kaldırımlar eşilir, renkler ve zevkler tartışılmaz denilip herkes kendisine göre düzenler işte o zaman az görenler ve total körler unutulur ve yaşaması zorlaşır.

Murat ÖKTEMGİL