Ana Kadınla Tilki
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Develer tellal, pireler berber iken. Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Bir Ana Kadın varmış. Ana Kadının bir de keçisi varmış.
Ana Kadın keçisinin sütünü sağar bir yere kormuş. Bu süte bir tilki dadanmış. Tilki sütten içtiğini içer, içmediğini dökermiş. Bu böyle sürer gidermiş.
Ana Kadın tilkiyle baş edememiş. Tilkiye bir tuzak hazırlamış. Karasakızı kaynatmış. Tilkinin geleceği yere dökmüş. Tilki sütü içerken kuyruğu karasakıza yapışmış. Kuyruğu kopmuş.
Ana Kadın kuyruğu almış. Püskülletmiş, boncuklatmış. Duvara asmış. Tilki gelmiş bakmış ki kuyruğu duvarda asılı. Ne etmişse kuyruğuna yetişememiş. Çareyi Ana Kadına yalvarmakta bulmuş:
– Ana Kadın Ana Kadın kuyruğumu ver, demiş. Ana Kadın:
– Git içtiğin sütleri getir ki sana kuyruğunu vereyim, demiş.
Tilki keçiye gitmiş:
– Keçi keçi
Bana süt ver
Sütü Ana Kadına vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş. Keçi:
– Git bana ot getir ki sana süt vereyim, demiş.
Tilki çayıra gitmiş:
– Çayır çayır
Bana ot ver
Otu keçiye vereyim
Keçiden süt alayım
Sütü Ana Kadın’a vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş. Çayır:
– Git bana su getir ki sana ot vereyim, demiş.
Tilki pınara gitmiş:
“Pınar pınar
Bana su ver
Çayırdan ot alayım
Otu keçiye vereyim
Keçiden süt alayım
Sütü Ana Kadın’a vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş. Pınar:
– Git kınalı kızları getir. Karşımda oynasınlar ki sana su vereyim, demiş.
Tilki kınalı kızlara gitmiş:
Kınalı kızlar kınalı kızlar
Pınar başında oynayın
Pınardan su alayım
Suyu çayıra vereyim
Çayırdan ot alayım
Otu keçiye vereyim
Keçiden süt alayım
Sütü Ana Kadına vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş. Kınalı kızlar:
– Git bize pabuç getir ki oynayalım, demişler.
Tilki ayakkabıcıya gitmiş:
Köşker köşker
Bana pabuç ver
Pabucu kınalı kızlara vereyim
Kınalı kızlar pınar başında oynasın
Pınardan su alayım
Suyu çayıra vereyim
Çayırdan ot alayım
Otu keçiye vereyim
Keçiden süt alayım
Sütü Ana Kadın’a vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş. Ayakkabıcı:
– Git bana yumurta getir ki sana pabuç vereyim, demiş.
Tilki tavuklara gitmiş:
Tavuklar tavuklar
Bana yumurta verin
Yumurtayı köşkere evereyim
Köşkerden pabuç alayım
Pabucu kınalı kızlara vereyim
Kınalı kızlar pınar başında oynasın
Pınardan su alayım
Suyu çayıra vereyim
Çayırdan ot alayım
Otu keçiye vereyim
Keçiden süt alayım
Sütü Ana Kadın’a vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş. Tavuklar:
– Git bize buğday getir ki sana yumurta verelim, demişler.
Tilki çiftçiye gitmiş:
– Çiftçi çiftçi
Bana buğday ver
Buğdayı tavuklara vereyim
Tavuklardan yumurta alayım
Yumurtayı köşkere evereyim
Köşkerden ayakkabı alayım
Ayakkabıyı kınalı kızlara vereyim
Kınalı kızlar pınar başında oynasın
Pınardan su alayım
Suyu çayıra vereyim
Çayırdan ot alayım
Otu keçiye vereyim
Keçiden süt alayım
Sütü Ana Kadın’a vereyim
Ana Kadın’dan kuyruğumu alayım, demiş.
Çiftçi buğdayı vermiş.
Tilki;
Çiftçiden buğdayı almış
Buğdayı tavuklara vermiş
Tavuklardan yumurta almış
Yumurtayı köşkere vermiş
Köşkerden pabuç almış
Pabucu kınalı kızlara vermiş
Kınalı kızlar pınar başında oynamış
Pınardan su almış
Suyu çayıra vermiş
Çayırdan ot almış
Otu keçiye vermiş
Keçiden süt almış
Sütü Ana Kadın’a vermiş
Ana Kadın’dan kuyruğunu almış.
Tilki süslü kuyruğunu takmış. Gezmeye çıkmış. Gezerken bir kedi görmüş.
-Bu kediyi yesem mi ne etsem? demiş. Kedi:
– Dayıma bak beni tanımadı, demiş. Tilki:
– Nereden yeğenim oluyorsun? diye sormuş. Kedi:
– Bu süslü kuyrukla başka neyim olursun ki, demiş.
Tilki bu sözlere sevinmiş. Kediyi yemekten vazgeçmiş.
Tilki gezmesini sürdürmüş.gezerken bir kurtla karşılaşmış. Kurt sormuş:
– Bu süslü kuyruğu nereden aldın? demiş. Tilki korkmuş:
– Kuyruğumu ay ışığında ırmağa soktum. Bir gece bekledim. Böyle oldu, demiş. Kurt ay ışığında ırmağa girmiş. Sabaha dek beklemiş. Kuyruğu buz tutmuş. Kurt buzları süs sanmış. Gezmeye çıkmış. Az sonra güneş buzları eritmiş. Kuyruğun süsü yok olmuş. Kurt bu işe çok kızmış. Tilkiyi aramış bulmuş:
– Sen bana yalan söyledin! Çabuk doğru söyle bu kuyruğu nereden aldın? demiş. Tilki:
– Dün yanlış söylemiştim. Gece karanlığında değirmenin suyuna girdim. Sudan çıktım. Kuyruğum böyle oldu, demiş.
Kurt gecenin karanlığında değirmene gitmiş. Suya girmiş. Su kurdu sürüklemiş, değirmenin oluğundan içeri sokmuş. Kurt değirmen taşlarının arasına düşmüş, ölmüş. Tilki kurttan kurtulmuş. Süslü kuyruğu ile salına salına gezmiş.