161. Kuruluş Yıldönümünde Öğretmen Okulları!

Evet bu yıl Van’da 161. yıldönümü kutlanılacak olan öğretmen okullarının varlığını MEB’in Belirli Günler ve Haftalar sayfasında görmesek biz de umursamayacağız. doğruya doğru eğriye eğri. Destek eğitimi olarak 3 yıldır benimsediğimiz ilkelerin başında bu geliyor. Nesnellik ve de dürüstlük. İzleyenlerimiz bilir ki hiç bir odakla olağandışı bir ilişkimiz yok.

Geçen hafta yoğun bir tartışmayı geride bıraktık. Özel eğitim öğretmen adaylarının çığlıklarını burada yer vermiştik. Katılımın oldukça yüksek olduğu yönünde bilgiler alıyoruz. Katılım dediğimiz şey de aslında gerçeklik. Gönül isterdi ki haber daha geniş kitlelere ulaşsın. Özel eğitim gerçeği ülkemizde daha net olarak tanıtılsın ve gerçeklerle yüz yüze gelinsin. Gerek özel eğitim gerekse genel eğitimdeki büyüdükçe çoğalan sorunların içinden de iş bilen ve de işe hakim eğitimcilerin yardımı ile çıkılabilsin.

Hiç kimsenin yadsıyamayacağı ölçüde adam kayırmanın yaşandığı ülkemizde ne yazık ki eğitim alanı da payını alıyor. Özgür ve bilimsel eğitimin ve de tartışmanın önü bir o tarafın diktatörlüğü bir bu tarafın diktatörlüğü ile kesiliyor. Benim katilim senin katilinden iyidir ilkelliği bu alanda da kendini gösteriyor.

Eğitimin sorunları bir doktora tezine sığar mı bilmem ama, sorunların sivil çözümünü yan tutacak olan eğitim sendikaları da üçe ayrılmış durumda. Sendikaların temel ve belirleyici yanı olan, varolana alternatif ve muhalif, eleştirel tutum geliştirme özelliği de “yandaş” sendika daha doğrusu sendikal litaratürdeki adıyla “sarı” sendikacılık aracılığıyla yok edilmiş durumda. Öte yandan kendisine gerçek sendikal misyonu yükleyen eğitim sendikası da temel mesleki misyonu ile örtüşen çabalardan ısrarla kaçınıyor.

Eğitimin, çağdaş, bilimsel yönünü her gün artırması gereken bakanlık ve Türk bilim adamı bu çağdaş yaklaşımdan gittikçe uzaklaşıyor. Ben yaptım oldu, türünden ilkel yaklaşımlarla Eğitim dünyamıza katkıda bulunmak mümkün değil. Özerk demokratik üniversitelerin önünün kesildiği de göz önünde bulunacak olursa işimizin rastlantıya kaldığı bir gerçek.

Sonuç olarak öğretmen yetiştiren okullarla ilgili net ve belirleyici politikaları oluşturacak olan, bakanlık ve sendika çabalarının birlikteliği, eğitimin halen milli olamayışından dolayı yok ediliyor.

Sonuç: herkese geçmiş olsun. Fransa’nın Zola ile yaşadıklarını bizim ülkemiz her gün yaşıyor.

Onur Genç ADA
(Üniversite Öğrencisi)